“İşte büyüklük budur!..”
09/10/2022 Pazar Köşe yazarı A.U
Ahmed Mekkî Efendi'nin oğullarından Bahâ
Bey kansere yakalanmıştı.
Mübârek, oğlunun
hastalığına çok üzülüyordu!
Her gün ziyâretine
gidiyor ve Yûsüf sûresi'ni okuyordu üzerine.
Her vaazının sonunda,
uzun uzun duâlar ediyor, şifâ bulması için Allah’a yalvarıyordu.
Ne gerekiyorsa
yapıyordu.
Kendini paralıyordu
âdeta.
Yakınları; "Baha
Bey vefat ederse Ahmed Mekkî Efendi'ye bir hâl olur" diyorlardı...
Ve bir gün geldi acı
haber.
● ● ●
Bir talebesi
anlatıyor:
Hemen koşup gittim.
Yolda hep Ahmed Mekkî
Efendi'yi düşünüyordum.
Acabâ ne hâldeydi?
“Herhâlde kendinde
değildir, baygın yatıyordur” diyordum.
Fakat eve vardığımda
çok şaşırdım!
Zîra mübârek neş’eli
görünüyor, gelenleri güler yüzle karşılıyordu.
Ev, cenâzeevi değildi.
Bayrâm eviydi sanki.
Çok duygulandım!
Hayrette kaldım!
Kendi kendime;
“İşte büyüklük budur” dedim.
Velhâsıl tevekkülün, kadere rızânın ve Hakk'a teslîmiyetin müşahhas misâlini görmüştüm orada.