"Senden gayri kimsem yok!"
07/05/2021 Cuma Köşe yazarı A.U
Hazret-i Ebû Bekr'e biri geldi.
Ve ona arz etti ki:
“Âcilen onbin akçeye ihtiyâcım var."
Hazret-i Sıddîk buyurdu ki:
"Neyim varsa fukarâya dağıttım.
Dünyâlık hiçbir şeyim kalmadı."
Adamcağız çok üzüldü.
Ve hemen arz etti ki:
"Senden başka kimsem yok benim.”
Hazret-i Ebû Bekr;
"Pekâlâ" buyurdu.
Ve bir Yahûdî'ye gitti.
Ondan onbin akçe ödünç istedi.
Yahûdî dedi ki:
“Üç gün içinde ödersen veririm.”
Buyurdu ki:
"Öderim, eğer ödeyemezsem, sana köle olurum, tamam mı?"
Yahûdî, "Peki kabul" dedi.
Hazret-i Sıddîk onbin akçeyi aldı.
Ve götürüp, o fakîre verdi.
Üç gün geçti, ama ödeyemedi.
Ve köle olmak için gitti o Yahûdî'ye.
Hazret-i Âişe çok ağladı.
Onun gözyaşından bir (mücevher) yarattı Hak teâlâ.
O bunu görüp, koştu babasına.
Ve o mücevheri verdi ona.
O da, o mücevheri aldı.
Ve gitti bir kuyumcuya.
Hak teâlâ, hazret-i Cebrâil’e;
"Cennetten onbin (altın) alıp Ebû Bekr'e yetiş ve elindeki mücevheri
satın al" buyurdu.
O da, bu emri aldı.
Ve yerine getirdi.
Yahûdî altınları görünce şaşırdı.
Zîrâ ön yüzlerinde (ihlâs), yazılıydı.
Arkalarında ise (kelime-i tevhîd).
Çok duygulandı.
Şehâdeti söyleyip Müslüman oldu...