“Bana İslâm’ı anlat!..”
10/12/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Seyyidet Nefîse hazretlerinin bitişiğinde komşu bir
“kadın” vardı.
Yahûdî
dîninde olup, “kötürüm” bir kızı vardı.
Bir
gün evden çıkarken;
“Kızım
sen evde otur, ben biraz sonra gelirim” dedi.
Sakat
kız annesine;
“Anneciğim!
Ne olur sen gelinceye kadar ben, komşumuzun evinde bekleyeyim” dedi.
Annesi
“peki” dedi.
Ve
izin alıp, sakat kızını Seyyidet Nefîse hazretlerinin evine bıraktı.
Sonra
çıkıp gitti.
Hazret-i
Nefîse, abdest alıyor, abdest suyu, o kızın yanından akıyor, kızcağız da bu
sulardan avcuna alıp cansız ayaklarının sürüyordu.
Hani
oyun olsun diye.
Sürdükçe
canlandı ayakları.
Nihâyet
kalktı, yürüdü.
Ve
koşturmaya başladı.
O
ara, annesinin sesini işitti.
Sevinçle
koştu annesine.
Kadıncağız
kızının koştuğunu görünce ne diyeceğini bilemedi
Şaşırıp
kaldı. Gayriihtiyârî;
“Rüyâ
mı görüyorum?” dedi.
Kızcağız
anlattı bu olanları.
İşte
o zaman anladı hakîkati.
Kalbine,
“hidâyet nurları” dolmaya başladı.
Kendi
kendine;
"Eğer
onun dîni hak olmasaydı abdest suyu böyle şifâ ve devâ olmazdı" dedi.
Seyyidet
Nefîse’ye koştu.
“Bana
İslâm’ı anlat” dedi.
Şehâdeti
getirip Müslüman oldu.
Sıra
çocuğun babasındaydı.
Akşam da o kavuştu hidâyete...