Altın suyu ile üzerinde hat yazılı olan kaftan…

11/02/2025 Salı Köşe yazarı V.T

Abdest aldı ve “Bu iki kaftandan hangisini istersen sana vereyim” buyurdu.


Yûsuf-ı Hemedânî hazretleri “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velilerin sekizincisidir. 1048 (H.440) senesinde İran’da Hemedan’da doğdu. 1140 (H.535) de Herat’tan Merv’e giderken yolda vefat etti. On sekiz yaşında Bağdat’a gelip, fıkıh ilmini Ebû İshâk-i Şîrâzî’den öğrendi. İki yüz on üç mürşîd-i kâmilden istifade etti. Yedi bin kâfirin imana gelmesine vesile oldu. Hızır aleyhisselam ile çok sohbet etti. Tasavvufu Ebû Ali Fârmedî hazretlerinden öğrenip, onun sohbetinde yetişerek kemâle ulaştı. Yüzlerce talebe ondan ders aldı. Abdullah-i Berkî, Hasan-ı Endâkî, Ahmed Yesevî ve Abdülhâlık-ı Goncdüvânî gibi büyük veliler yetiştirdi.

 

Yûsuf-i Hemedânî, İmâm-ı A'zam’a pek çok bağlıydı. Irak, Horasan, Mâverâünnehr bölgelerinin muhtelif şehirlerinde bulunarak, halka saadet yolunu anlatmak ile meşgul olmuştur. İlmi, fazileti ve kerametleriyle İslam dünyasında tanınıp, çok sevilmiştir.

 

Necîbüddîn Şîrâzî isimli bir zat şöyle anlatıyor: Bir zamanlar velilerin sözlerinden birkaç parça elime geçmişti. Mütalaa ettim. Bana gayet hoş geldi. Bu sözü araştırdım. Kimin sözüdür, bundan başka eserleri var mıdır, bu zatı bulayım da, önüne diz çökeyim dedim. Bir gece rüyada, heybetli, vakarlı, ak sakallı, pek nurani bir zatın evimize girdiğini gördüm. Hemen abdesthaneye gitti. Abdest alacaktı. Beyaz bir kaftan giymişti. Kaftanın üzerinde iri hatla, altın suyu ile, Âyet-el-kürsî yazılmıştı. Ben onun arkasından gittim. Kaftanı çıkarıp bana verdi. Bu kaftanın altında ondan daha göz kamaştırıcı bir yeşil kaftan daha vardı. Bunda da, önceki gibi aynı hatla, altın yazıyla Âyet-el-kürsî yazılmıştı. Onu da bana verdi. “Ben abdest alıncaya kadar bunları tut!” buyurdu. Abdest aldı ve “Bu iki kaftandan hangisini istersen sana vereyim.” buyurdu. Hangisini verirseniz, bence sevgilidir dedim. Yeşil kaftanı bana giydirdi. Beyazı da kendisi giydi. Sonra “Beni bilir misin? Ben, o okuduğun parçaların müsannifiyim. Sen onu arzuluyordun... Ben Ebû Yâkûb Yûsuf-i Hemedânî'yim. Ona, yani o okuduğun yazılara Zînet-ül-Hayât adını verdim. Ayrıca Menâzil-üs-Sâlikîn ve Menâzil-üs-Sâyirîn gibi sevilen eserlerim de vardır.” buyurdu. Uyanınca çok sevindim. Ona olan muhabbetim çok arttı.