"Gözyaşlarını niçin yüzüne sürüyorsun?"
11/03/2025 Salı Köşe yazarı A.U
Halîfe Hârun Reşid, bir gün Ebû Yûsüf hazretlerine; “Gel, seninle
Dâvud-i Tâî hazretlerini ziyârete gidelim, dedi.
Ve gidip kapıyı çaldılar.
Fakat açılmadı kapı.
Halîfe, kendisini tanıtıp, tekrar çaldı.
Yine açılmadı.
Yaşlı annesi;
“Evlâdım! Sultân kapına gelmiş, açıp içeri
alsana” dedi.
O, cevâben;
“Mâzur gör anne. Dünyâ ehli birini görmek
istemiyorum” buyurdu.
Annesi ısrâr edince açtı.
Ama o girince;
“Gözüm dünyâ ehli birini görmesin!” dedi.
Ve söndürdü kandilini.
● ● ●
Bir gün de sevdikleri; "Efendim niçin böyle kaçar
gibi acele gidiyorsunuz?" diye sordular.
Onlara cevâben;
"Kalbi dünyâya bağlı insanları görünce kalbim
kararıyor. Böyle kişileri görmemek için acele gidiyorum" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de ağlıyor, gözyaşlarını yüzüne sürüyordu!
Kendisine "Gözyaşlarını niçin yüzüne sürüyorsun?" dediler.
Bir "âh!" etti ve cevâben;
"Allah korkusuyla
akan gözyaşının ıslattığı uzuvları, Allahü teâlâ yârın cehennemde yakmaz!" buyurdu.
