Evliyâya düşmanlık!..
19/11/2018 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin büyüklüğüne inanmayan kimseler vardı o devirde.
Yine bir âdet vardı.
Her sene, belirli bir günde, bu zâtın kabrinin başında, “mevlid cemiyeti” tertip edilirdi.
Ve bu cemiyete çok kimseler gelirdi uzaktan yakından.
Büyük kalabalık olurdu.
Bir vâli, bu zâta düşmanlığından, mevlid cemiyetine katılmak isteyenlere izin vermez ve göndermezdi hiç kimseyi.
Muhammed Şenâvî adlı bir âlim, nasîhat vermek için gitti bu vâliye.
Ahmed Bedevî hazretlerinin, büyük velî olduğunu söyledi.
Ama o inanmadı.
Devam etti düşmanlığına.
Muhammed Şenâvî üzüldü!
Büyük velînin nurlu türbesine gitti ve; “Efendim, bu vâli sizin mevlidinize katılmak isteyenlere izin vermiyor. Kendisine nasîhat ettimse de dinlemedi. Onu size havâle ediyorum” diye arz etti.
O an bir “ses” duydu...
“Üzülme evlâdım! O bize dil uzatıyorsa, elbette cezâsını çekecektir” diyordu.
Çok geçmeden tesiri görüldü.
Vâlinin dilinde bir “yara” çıktı.
Bir şey yiyemiyor ve bir kelime bile konuşamıyordu.
Hakîr ve zelîl hâlde ölüp gitti.
Ama bu, dünyâdaki cezâsıydı elbette ki.
Âhiretteki kat kat olacaktı...