Dünyâ dedikleri bir hiçten ibârettir...
11/12/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Hiç olan dünyâya gönül verenler ve hiç olan şeyi isteyenler de bir
hiçten ibârettirler!"
Eşrefzâde-i Rûmî hazretleri Anadolu'da yaşayan büyük
velîlerdendir. İsmi Abdullah olup, babasınınki Eşref'dir. Babasının ismi ile
şöhret buldu. Babası, Mısır'dan İznik'e göç etti. Eşrefoğlu Rûmî İznik'te
doğdu. 1484 (H. 889)'da İznik'te vefât etti. Önce İznik'te sonra Bursa'da
medreselerde tefsîr, hadîs ve fıkıh ilimleri tahsil etti. Buradan mezun olunca,
Çelebi Mehmed Han Medresesinde bir müddet ders verdi. Tasavvufta ilerlemek için
Emîr Sultan'ın huzûruna gitti. Emîr Sultan, onu Ankara'daki Hacı Bayrâm-ı Velî'ye
gönderdi. Sonra, Ankara'ya gidip, yeni hocasına tam teslim oldu. Sonra Hacı
Bayrâm-ı Velî ona “Şeyh Hüseyin Hamevî'nin huzûruna gidip, Kâdirî yolunu
öğreniniz" buyurdu. Şam’a giderek ondan feyiz aldı. İcazet alarak İznik’e
döndü.
Eşrefzâde Rûmî bir vaazında şöyle buyurdu:
-Ey Müslümanlar! Dünyâ dedikleri bir hiçten ibârettir.
Hiç olduğu şuradan anlaşılıyor ki, sonucu hiçtir. Hiç olan dünyâya gönül veren,
yolunda ömrünü çürüten ve hiç olan şeyi isteyenler de bir hiçten ibâret
kalacaklardır. Amma hiçi hiç sayan âriftir... Azîzim! Sen o sultanları gözünün
önüne getir ki, onlar dünyâya geldiler. Lâkin dünyâya itibâr etmediler.
Dünyânın arkasına düşüp hırsla dünyâlık toplamaya çalışmadılar. Âhiret
amelleriyle meşgûl oldular. Onlar, bu dünyânın âhiret yolunun üzerinde bir yol
uğrağı olduğunu anladılar. Buna aldanmak olur mu? Yol tedârikinde bulunup
kâfileden ayrılmadılar. Bu dünyâya gönül verip aldanmadılar...
Azîz kardeşim! Temiz ve pak erler ile aziz canları
gör. Onlar bu dünyâya aldanmadılar. Allahü teâlâ kendilerine ne verdi ise
nefislerinden kestiler. Kendi nefislerine vermeyip fakirlere dağıttılar. Açları
doyurup, çıplakları giydirdiler. Muhtaçları arayıp buldular. Kapılarına
gelenleri mahrum etmediler. Darda kalanların gönüllerini ferahlattılar,
işlerini gördüler. Şu hadîs-i şerîfi kendilerine düstûr edindiler: "Bir
kimse, din kardeşinin bir işine yardım etse, Allahü teâlâ da onun işini
kolaylaştırır. Bir kimse, bir Müslümanın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse,
kıyâmet gününün en sıkıntılı zamanlarında Allahü teâlâ onu sıkıntıdan
kurtarır."
Akıllılar bu dünyâda şu üç şey ile
meşgul olurlar. Böylece onlar herkesin üzüldüğü gün, bayram ederler: 1) Dünyâ
seni terk etmeden sen dünyâyı terk edesin. 2) Her şeyden kurtulasın. 3)
Rabbinle buluşmadan, Rabbin senden râzı olsun. Bunlara riâyet eden kimse,
Allahü teâlâ ile görüşüp kabrine öyle gider.