"Ara bozuculuk, Allah'ın gazâbına sebep olur!"
12/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Şerefüddin Şuayb Efendi buyurdu ki: “Ârif kimse, Allahü teâlâdan gelen
hiçbir şeyi acâib karşılamaz.”
Şerefüddin Şuayb Efendi Halveti tarikatının
kollarından Gülşenî kolu şeyhlerinden olup Edirnelidir. 1329 (m. 1911)’de vefat
ederek şeyhlik makamında bulunduğu Müslim Efendi dergâhına defnedildiler.
“İzahu'l-Meram Fi Meziyyeti'l-Kelâm” isminde bir eseri vardır. Bu kitabında
şöyle anlatır:
“Sâhip olduğun vakitlerin en faziletlisi;
nefsinin istek ve arzularından kurtulduğun ve halk için sû-i zanda bulunmadığın
vakittir.”
“Nefsi için bir hizmetçi istemediği müddet zarfında
kul, kuldur. Kendisi için bir hizmetçi istedimi, yüksek derecesinden düşmüş ve;
kulluğun âdabını terk etmiş olur. Çünkü başkasının kendisine hizmet etmesini
istiyecek kadar nefsini büyük görmüştür.”
“Eğer bir kul, bütün ömrü boyunca bir an riyasız ve
nifaksız kalırsa, o bir ânın bereketini tâ ömrünün sonuna kadar duyar.”
“Ârif kimse, Allahü teâlâdan gelen hiçbir şeyi acâib
karşılamaz.”
“Çarşıya erken girip, son çıkanlardan olma! Zira bu
vakitler, şeytanın çoğalıp yayıldığı zamanlardır. Aksi hâlde şeytanın oyuncağı
olursun!”
“Çok ağlayın! Ağlayamazsanız, ağlamaklı bir hâlde
bulunun. Eğer hakîkati bilseydiniz, sesiniz kesilinceye kadar ağlar ve beliniz
kırılıncaya kadar namaz kılardınız.”
“Ölünce müminlerin rûhları arşın gölgesinde, beyaz
kuşların kursağında asılıdır. Kâfirlerin rûhları da yedi kat yerin dibindedir.”
“Bir kadının varlıklı zamanında kocasının yüzüne
gülmesi, fakat yokluğu zamanında ona hıyânette bulunması, Cehennemlik olduğunun
alâmetidir.”
“Aklınızın ermediği şeyleri terk ediniz.”
“Faydasız söz söylemeyiniz.”
“Müzevvirlik (ara bozuculuk) ve iki dostun arasını
açmak, Allahü teâlânın gazâbına sebep olur. Eğer siz benim bildiğime vâkıf
olsaydınız, çok ağlardınız.”
“Hayrın en iyisi doğru söz, kötülüğü düşünmeyen kalb
ve itaat eden hanımdır. Şerlerin de en fenâsı yalan söz, fenâ kalb ve itaat
etmeyen hanımdır.”
“Allahü teâlâ, şükreden kullarına
nimetlerini artıracağını vadetti. Belâlara sabreden için, Zümer suresi onuncu
âyetinde meâlen; (Ancak sabırlı olanların mükâfatı, bolca ve hesapsız
verilir) buyurdu. Feth-i Mûsulî’yi bir gün sıtma nöbeti tuttu. Bu derdin
kendisine geldiğine şükredip, bin rek’at namaz kıldı. Buyurdu ki: Ben O’nu
nasıl hatırlayabilirdim ki, Rabbim, yaptığım günahları affetmek için sıtma
hastalığını ihsân etti.”
