"İslâmiyet, bir reçetedir"
12/12/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Pîr Alî Efendi, Tekirdağ'a yakın Malkara'da yaşadı.
Orada
vefât etti...
Nûrlu
kabri oradadır.
Her
zaman olduğu gibi bu büyük zâtı çekemeyenler de vardı.
Hattâ
din adamlarıydı.
Bu
zâtı imtihan etmeye yeltendiler.
Tefsîr
ve hadîs ilminden zor suâller tesbit edip yazdılar bir kâğıda. Bunları ona
sorup ilmî derecesini ölçeceklerdi gûya.
Aralarında
konuşup;
“Eğer
bu suâllere cevap verirse ne âlâ, yoksa câhil biri olduğunu anlar, her yere
yayarız” dediler.
Ve
hazırladıkları suâllerle gittiler bu zâtın dergâhına.
Mübârek
zât, iltifatla karşıladı bu kimseleri.
İçeri
alıp yer gösterdi.
Hoşbeşten
sonra başladı sohbete.
Ancak
sohbet ilerledikçe ona karşı kalpleri değişti bu kimselerin.
Çünkü
suâllerine bir bir cevap veriyordu mübârek.
Hem
de en mükemmel şekilde.
Soluk
almadan dinlediler.
Mest
oldular âdeta.
Hayran
ve şaşkındılar!
Mahcûbiyet
içindeydiler.
Özür
dilediler teker teker.
Dahası
önünde diz çöktüler.
Ve
talebesi oldular aynı gün.
● ● ●
Bir
gün bâzı gençler;
“Huzurlu
olmanın sırrı nedir efendim?” diye sordular.
Büyük
zât;
“İslâmiyete
uymaktır. İnsan, uyduğu nisbette huzurlu, rahat olur. Dünyâyı düşününce, huzuru
kaçar ve âsabı bozulur. Yâni İslâmiyet, bir reçetedir. Tatbîk edenler, elbet
faydasını görür” buyurdu.