Allahü teâlâ için darılmak
13/12/2024 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual: Günah işleyenlere karşı mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından uygun olur mu?
Cevap: Hicr, menetmek,
dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah işleyene, ona nasihat olması
niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta müstehaptır. Bu hâl, Allahü teâlâ için
darılmak olur. Hadis-i şerifte;
(Amellerin,
ibadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah ve buğd-ı fillahtır) buyuruldu. Hubb-i
fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için
sevmemek, dargın olmak demektir. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama;
-Benim
için ne yaptın? buyurunca;
-Ya Rabbi, senin için namaz
kıldım, oruç tuttum, zekât verdim, ismini çok zikreyledim, diye arz edince,
Allahü teâlâ;
-Namaz,
sana burhandır, kötü iş yapmaktan korur. Oruç, kalkandır, Cehennem ateşinden
korur. Zekât da, mahşer yerinde gölge verir, sana rahatlık verir. Zikir,
mahşerde karanlıktan kurtarır, ışık verir. Benim için ne yaptın? buyurdu.
-Ya Rabbi! Senin için olan
işin ne olduğunu bana bildir, diye yalvarınca;
-Ya
Musa! Dostlarımı sevdin mi, düşmanlarımdan kesildin mi? buyurdu. Musa aleyhisselam,
Allahü teâlânın en çok sevdiği ibadetin, hubb-i fillah ve buğd-ı fillah
olduğunu anladı.
Günah
işleyeni, kabahat yapanı uzun zaman hicr eylemek caizdir. Ahmed bin Hanbel
hazretlerinin haramdan geldiği bilinen hediyeyi kabul ettikleri için amcasını
ve oğullarını hicr eylediği meşhurdur. Resulullah efendimiz, Tebük gazasına
gelemeyen üç kişiyi hicr eylemiştir.
Sual:
Bütün Peygamberlerin iman ve ibadet olarak bildirdikleri hep aynı mıdır?
Cevap: Bütün Peygamberler, hep
aynı imanı söylemiş, hepsi ümmetlerinden aynı şeylere iman etmeyi
istemişlerdir. Fakat, dinleri, yani kalb ile, beden ile yapılması ve sakınılması
lazım olan şeyleri başka başka olduğundan, Müslümanlıkları da ayrıdır.
Sual:
İnsanlara maddeten yardım eden, hayır yapan kimse, zekât vermiş gibi ibadet
sevabı alabilir mi?
Cevap: İhlas ile, yani Allahü teâlânın rızasına,
sevgisine kavuşmak ve sevap kazanmak niyeti ile, farzları, sünnetleri yapmaya
ve haramlardan, mekruhlardan kaçınmaya, yani ahkam-ı islamiyyeyi, İslamiyetin
hükümlerini yerine getirmeye ibadet etmek denir. Niyetsiz, ibadet olamaz. Önce
iman etmek, sonra İslamiyeti öğrenmek ve yapmak lazımdır.