Zaruret olmadan dilenmek haramdır
16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Birşeye muhtaç olan, kimseden istemeyip Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar.
Ali bin Muhammed Kalsâdî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerindendir. 815 (m. 1412)’de Endülüs’te (İspanya) Besta (Baeza) şehrinde doğdu. 891 (m. 1486)’de Cezayir’de Becâye şehrinde vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Bir günlük yiyeceği olmayanın, bunu istemesi câiz olduğuna fetvâ verilmiştir. Takvâ ve azîmet ise, hiç istememektir. Ölüm ve hastalık tehlikesi gibi zarûret hâlinde, mubâh olur. Elbisesi olmayanın, bu şartlarda, giyecek istemesi mubâh olur. Çalışıp kazanabilen kimsenin dilenmesi câiz değildir. Çalışamayan hastanın, bir günlük yiyecek dilenmesi câizdir. Fazlası câiz değildir.
Nâfile namaz ve nâfile oruç sebebi ile çalışmaya vakit bulamayanın zekât ve sadaka istemesi câiz değildir. Bunun için, başkasının sadaka istemesi câiz olur. Sadaka istemekte üç zarar vardır: Allahü teâlânın, nimeti az gönderdiğini haber vermektir ki, haramdır. Kendini zelîl etmektir. Müminin Allah'tan başkasına boyun bükmesi câiz değildir. İstenilen kimseye de eziyyet etmektir. Zarûret olmadıkca, bu da haramdır. Bunun için, takvâ sahipleri, kimseden bir şey istememişlerdir.
Bişr-i Hâfî, Sırr-î Sekatî’den başka kimseden bir şey istemezdi. (Onun mal verince, sevineceğini biliyorum, onu sevindirmek için istiyorum) derdi. Bişr buyurdu ki: "Üç nevi fakir vardır: İstemez, verince de almaz. Bunlar, İlliyyînde melekler iledirler. İstemez, verince alır. Bunlar, Cennetlerde mukarreblerledir. İhtiyâcı olunca ister. Bunlar, sâdıklar olup, Eshâb-ı yemin iledirler."
Netice olarak deriz ki: Zarûret olmadan dilenmek haramdır ve çirkindir. Zarûret ve ihtiyaç hâlinde mubâh olur. Lâkin derecenin azalmasına sebep olur. Ölüm hâlinde vâcib olur. İstemeyip ölürse, günaha girerek ölür. Resûlullah, Hazreti Ömer'e hediye gönderdi. Ömer, almayıp geri gönderdi. Karşılaştıkları vakit, (Niçin almadın?) buyurdu. Yâ Resûlallah, (En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır) buyurmuştunuz. (O sözüm, isteyip de almak içindi. İstemeden gelen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyurdu. Hazreti Ömer, cevap vererek, (Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım) dedi.
Bir hadis-i şerifte, (Aç olan veya bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar) buyuruldu.