Allaha mahsus sıfatları kullanmak

14/12/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Sual: Bir kimsede veya başka bir varlıkta, yaratmak, sonsuz var olmak gibi Allah'a mahsus olan sıfatlardan birinin bulunduğuna inanan Müslümandan iman gider mi?

 

Cevap: Şirk; Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye Müşrik, benzetilen şeye Şerik denir. Bir kimsede, birşeyde, ülûhiyyet sıfatlarından birisinin bulunduğuna inanmak, onu, Allahü teâlâya şerik, ortak yapmak olur. Allahü teâlâya mahsus olan sıfatlara, yani Sıfât-ı zâtiyye ve Sıfât-ı sübûtiyyelere ülûhiyyet sıfatları denir. Sonsuz var olmak, yaratmak, her şeyi bilmek, hastalara şifa vermek, ülûhiyyet sıfatlarındandır. Bir insanda, güneşte, inekte, herhangi bir mahlukta, ülûhiyyet sıfatı bulunduğuna inanarak, ona tazim, hürmet etmeye, ona yalvarmaya, ona ibadet etmek, tapınmak denir. O şeyler, sanem, put olur. Böyle zan olunan insanın ve kâfirlerin heykelleri, resimleri ve mezarları önünde de, tazim edici şeyler söylemek, yapmak da, ibadet etmek, şirk olur. Bir insanda ülûhiyyet sıfatlarından birinin bulunduğuna inanmayıp, Allahın sevgili kulu olduğuna veya vatana, millete hizmetleri olduğuna inanarak, bunun resmine, heykeline, tazim etmek şirk olmaz, küfür olmaz. Fakat, herhangi bir insanın resmine hürmet etmek haram olduğu için, tazim, hürmet eden bir Müslüman fasık olur. Haram olduğuna ehemmiyet vermezse, diğer bir haramı, ehemmiyet vermeyerek yapanlar gibi Mürted olur. Müşrik olmayan Yahudi ve Hıristiyanlar da, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfirdirler. Bunlara Kitaplı kâfir denir. Şimdi, Hıristiyanların çoğu, İsa aleyhisselama ülûhiyyet sıfatı isnat ettikleri için, müşriktir. Barnabas ve Aryus mezhebinde olanları, kitaplı kâfir iseler de, bunlar bugün yoktur.

 

Sual: Kendini bilgili, anlayışı yüksek göstermek veya insanlarla alay etmek için söylenen sözlerde, imanın gitme tehlikesi olur mu?

 

Cevap: Akıllı, bilgili, edebiyatçı olduğunu göstermek veya yanındakileri hayrete düşürmek, güldürmek, sevindirmek yahut alay etmek için söylenen sözlerde küfr-i hükmiden korkulur. Gadap, öfke, kızgınlık ve hırs ile söylenen sözler de böyledir. Bunun için insan, sözünün ve işlerinin neye varacağını düşünmelidir. Her şeyde dinini kayırmalıdır. Hiçbir günahı da, küçük görmemelidir.