"Açlık, iyi insanın gıdâsı, ibâdet rûhunun süsüdür"
18/09/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Medenî İbrâhim Efendi Anadolu evliyâsındandır. Sinop-Boyabat'ta
doğdu. İstanbul'da ilim tahsîli yaptı. Sonra tasavvufa meyledip Alacahisarlı
Hasan Efendiden feyiz aldı. İcazet verilerek Kırım’da Kefe'ye gönderildi, bir
müddet talebe yetiştirdi. Sonra Medîne-i münevvereye gitti ve orada yerleşti.
1601 (H.1010) senesinde Medîne'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
“İlk önce tevhide, yâni Allahü teâlânın birliğine ve şerîki
(ortağı) olmadığına inanmaktır. İnanır ki: Allahü teâlâ vardır. O, alîmdir
(bilici), mâlûm (bilinmiş) değildir. O, kâdirdir (gücü yeten), makdûr (güç
yetirilen) değildir. O her şeyi görür, kendisi görülmez. Rızıkları
O verir. Yaratandır, yaratılmış değildir. Allahü teâlâ, ilim sıfatı ile
âlimdir. Kudret sıfatı ile kâdirdir. O'nun isim ve sıfatları mahlûk değildir.
Kıyâmet gününde müminler Allah'ı göreceklerdir. İnsan, amelleri sâyesinde
değil, yalnız Allah'ın ihsânı ve takdiri ile Cennet'e girecektir. Allahü teâlâ birdir.
Fakat bu birlik rakam cinsinden değildir. O birdir, fakat diğer şeyler (mahlûk
olan varlıklar) gibi değildir. Yarattıklarından hiçbirine benzemez. Mülkünde
hiçbir şey O'nun zıddı değildir. Yarattıklarının hiçbiri O'nun aynı değildir.
Cisim ve cismânî değildir. Hiçbir hâdis (sonradan, yoktan var olanlar) veya
hâdise O'nu kaplayamaz ve kaplayamayacaktır. Eşyâya hulûl etmez. Eşyâ da O'na
hulûl edemez. Olmuş ve olacak her şeyi bilir. Henüz olmamış bir şeyin, nasıl
olacağını bilir. Öncelik, sonralık ve zaman, mekân mahlûklar içindir. O,
zamansız ve mekânsızdır.”
"Başkasına el açacak duruma düşmek, Müslümana
yakışmaz."
"Bir kimse, baş olma sevdâsına kapılırsa, artık ibâdetten,
ihlâstan sıyrıldı demektir."
"İyi insanların, bütün varlığı ile bağlı olduğu murâdı,
maksadı, Allahü teâlâ olmalıdır. Doğru, sâdık, kimselerle arkadaş olmalıdır.
Açlık, iyi insanın gıdâsı, ibâdet rûhunun süsüdür."
"Allahü teâlâ dünyâyı lezzetlerle ve âfetlerle doldurdu.
Helâlleri güçlüklerle, haramları da mesûliyetlerle berâber kıldı."
"Başkasının sözlerini ve hâllerini iyiye tevil etmek mümkün
ise, kötü tevil yapmayacak ve hücûm edenlerin hücûmunu delîlsiz kabul etmeyecek
kadar hüsn-i zan ve iyi düşünce sâhibi ol."
“Akıllı insan, önce îtikâdını düzeltir ve Rabbine ulaşmaya
hazırlanır. Niyetini hâlis yapar, işlerini temiz kılar. İbâdetini güzel yapar
ve âhiret azığı toplar. Kendisinin başıboş yaratılmadığını bilir.”