Velîler, gelen her türlü eziyete tahammül eder!
19/09/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Ahmed bin Muhammed Havâfi hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh
âlimidir. Nişâbûr’a bağlı kasabalardan Havâf’ta doğdu. 500 (m. 1106) senesinde
İran’ın Tûs şehrinde 92 yaşında vefât etti. Zamanındaki âlimlerden ilim
öğrendi. Sonra İmâm-ül-Haremeyn el-Cüveynî hazretlerinin talebeleri arasına
girdi. Aynı zamanda evliyâlık yolunda yüksek makamlara kavuştu. Birçok talebe
yetiştirdi. Buyurdu ki:
“Kabahatlerinin af ve mağfiretini istemek niyetiyle yapılan
ibâdet, iyiliklerine mükâfat istemek niyetiyle yapılan ibâdetten daha
makbûldür.”
“Ma’rifet ve Allahü teâlâya yakın olma hâli farzları eda etmekle
ve Sünnet-i seniyyeye tâbi olmakla ele geçer.”
“Allahü teâlânın bir velî kulu, kendisine eziyet, sıkıntı veren
bir kimseye darılsa, o kimse o anda helak olur. Fakat velînin Allahü teâlâyı
tanıması, mahlûklara merhameti pek fazla olduğundan, kendisine eziyet ve
sıkıntı da verse, bir kimsenin helak olmasını istemediği için, insan ve
cinlerden kendisine eziyet verenlerin sıkıntılarına tahammül eder. Kendisine
sıkıntı verenlerden hiçbir kimseye de hiçbir zararı dokunmaz.”
“Eğer sana, 'Allahü teâlâdan korkuyor musun?' derlerse,
'Evet Allahü teâlânın kalbime koyduğu korku miktarınca Allahü teâlâdan korkarım' de!.. 'Allahü
teâlâyı seviyor musun?' derlerse, yine böyle cevap ver!”
Evliyâdan bazılarının, “Velî, yirmi sene müddetle soldaki meleğe
hiçbir günah yazdırmadıkça tam velî olamaz” sözü hakkında buyurdu ki: “Bunun
manâsı; yirmi sene ondan hiç günah sâdır olmaz demek değildir. Belki de bunun
manâsı, günah işlemekte ısrar etmez, günaha devam etmez, günah işlemiş olsa
bile, vakit geçirmeden derhal tövbe ve istiğfar ederek o günahı yazdırmaz
demektir.”
“Allahü teâlânın dört kitabından, şu dört söz seçilmiştir:
Tevrat’ta “Kanâat eden doyar.” İncîl’de “Uzlet eden (insanlardan ayrı yaşayan)
kurtuldu.” Zebur’da “Susan, az konuşan kurtuldu.” Kur’ân-ı kerîmde de “Allahü
teâlâya tevekkül edene Allah kâfidir.”
Allahü teâlânın insanlar üzerine ilk olarak farz kıldığı şeyin
ne olduğu soruldu. O da, “Ma’rifettir. Nitekim Allahü teâlânın, (Ben cinni ve
insi yalnız bana ibâdet etsinler diye yarattım) [Zâriyât-56] şeklinde
bildirdiği âyet-i kerîmede “İbâdet etsinler” kısmını İbn-i Abbâs hazretleri,
“Tanısınlar” şeklinde tefsîr etmiştir” buyurdu.