Uşur vermek farzdır
20/09/2024 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual: Uşur ne demektir, nelerden verilir ve ne ölçüde verilir?
Cevap: Topraktan alınan
mahsulün zekâtına Uşur denir. Borcu olanın da uşur vermesi
lazımdır. Uşur vermek, Kur’ân-ı kerimde, En'âm suresinin 141. âyetinde
emredilmiş, onda birinin verilmesi de hadis-i şerifte bildirilmiştir.
İmâm-ı a'zam hazretleri buyuruyor ki:
“Her sebze ve meyve, az olsun, çok olsun, mahsul
topraktan alındığı zaman, onda birini veya kıymeti kadar altın veya gümüşü,
Müslüman fakirlere vermek farzdır.”
Hayvan gücü ile veya dolap, motor ile sulanan yerdeki
mahsul elde edilince, yirmide biri verilir.
Ne kadar olursa olsun, ev bahçesindeki meyve ve
sebzeler için ve odun ve ot ve saman için uşur verilmez.
Balın masraf yapılsa dahi, pamuğun, çayın, tütünün,
dağdaki ağaç meyvelerinin, zeytinlerin, üzümlerin onda biri, uşur olarak
verilir.
Zift, petrol ve tuz için uşur yoktur. Uşru verilmeyen
mahsulü yemek haramdır. Yedikten sonra da, vermek lazımdır.
İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Meyvenin ve ekinin uşru, İmâm-ı a'zama ve İmâm-ı
Züfere göre, bitki üzerinde meydana geldikleri ve çürümekten emin oldukları
zaman farz olur. Toplanacak hâle gelmese de, faydalanacak, yenecek hâle gelince
uşrunu vermek farz olur. İmâm-ı Ebû Yusufa göre olgunlaşınca, toplamadan önce
farz olur. İmâm-ı Muhammede göre ise, hasattan sonra, yani hepsini toplayınca farz
olur. Hasattan önce, yerinden koparıp yemesi veya başkasına yedirmesi caizdir.
Fakat, İmâm-ı a'zama göre, bunun uşrunu da sonra verir. İki imâma göre, bunun
uşrunu vermesi lazım olmaz. Fakat, mahsulün beş vesk olması için, bu da hesaba
katılır. Olgunlaştıktan sonra koparmış ise, İmâm-ı Muhammede göre, yine uşrunu
vermek lazım olmaz. Hepsini topladıktan sonra telef olanın ve çalınanın uşrunu
vermek lazım olmaz.”
İmâm-ı Ebu Yusuf ile İmâm-ı Muhammede göre, topraktan
çıkan mahsulün, bir sene dayanıklı, miktarının beş veskten çok olması lazımdır.
Vesk, bir deve yükü demek olup, altmış sâ' alan bir hacim ölçeğidir. Altmış
sâ', ikiyüzelli litre olur. Buna göre, iki imâm, uşur için binikiyüzelli litre
nisab olduğunu bildirmektedir. Fakat fetva İmâm-ı a'zamın ictihadına göre
verilmiştir.
Fakirler, uşurlarını iki imâma göre
hesap ederek, zenginler, îmâm-ı a'zama göre vermelidir.