Cömertlik ve güzel huy üzere yaratılanlar
15/05/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Cömertliğin en yüksek derecesi, kendisi muhtaç iken malını başkasına
vermektir.
İbn-i Mûsâ Cemâleddîn hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir.
789 (m. 1387)’de Mekke’de doğdu. 823 (m. 1420)’de orada vefât etti. Bir
dersinde buyurdu ki:
Dünyâdan yani haram, mekrûh ve şüpheli şeylerden yüz çevirmelidir.
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); “Dünyâ melundur ve içinde olanlar da
melundur. Yalnız Allahü teâlânın zikrine tâbi olan, ilim öğreten ve ilim tahsil
eden hâriçtir” buyurdu.
Bir gün İsâ aleyhisselâm, üç kişi ile beraber giderken yolda iki kerpiç
altın gördüler. İsâ aleyhisselâm; “Bırakın gidelim. Bu fitnedir” buyurdu. Fakat
onlar tamah edip aldılar, İsâ aleyhisselâm, onlardan ayrılıp gitti. Onlar da
arkadaşlarından birini; “Balta getir de, bu altın kerpiçleri parçalayıp pay
edelim ve hem de yiyecek getir, yiyelim” diyerek pazara gönderdiler. O kimse
pazara varınca yiyeceğin içine zehir koydu. Onları öldürüp altınların hepsine
sahip olmayı düşündü. Onlar da, onu pazardan gelince, öldürüp altını aralarında
paylaşmayı plânladılar. Arkadaşları pazardan gelince, onu öldürdüler. Malı aralarında
pay ettiler. Sonra da arkadaşlarının getirdiği yiyecekleri yediler. O ikisi de,
zehirlenip öldüler. İsâ aleyhisselâm, işini bitirip tekrar oraya gelince, üç
adamın da ölmüş olduğunu, altın kerpicin de, çamur kerpiçler arasında durduğunu
gördü, İsâ aleyhisselâm, o altına ayağı ile vurup yuvarladı ve; “İnsanlar,
birbirlerini senin yüzünden katlederler” buyurdu.
Maişeti düşük de olsa, kanâat etmelidir. Resûlullah efendimiz
(aleyhisselâm); “Allahü teâlânın başkasına muhtaç olmaktan kurtulacak
kadar şeyle rızıklandırdığı ve Allahü teâlânın verdiği şeye kanâat etmeyi ihsân
ettiği kimse, muhakkak kurtuluşa erdi” buyurdu.
Cömert olmalıdır. Cömertliğin en yüksek derecesi, kendisi muhtaç iken
malını başkasına vermektir. Resûlullah; “Allahü teâlânın velî kulları,
cömertlik ve güzel huy üzere yaratıldılar” buyurdu.
Cömertlik dört türlüdür: Birincisi can cömertliği olup, şehîdliktir.
İkincisi ten cömertliğidir ki, âşıklara mahsûstur. Onlar güç ve kuvvetlerini
Allah yolunda harcarlar. Üçüncüsü, cömertlere mahsus olan mal cömertliğidir.
Dördüncüsü, zâhidlere mahsûs olan gönül cömertliğidir. Zâhidler, dünyâda hiçbir
şeye bağlanmazlar, hep âhiret ile meşgul olurlar.