Son nefeste Allah demek istiyorsan!..
23/10/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Ehl-i sünnet âlimleri
buyuruyorlar ki: "Son nefeste Allah demek isteyen, sözünün eri ise, hemen
başlasın."
Mübarek zatlar yani
âlimler, evliya zatlar, hep son nefes korkusundan ağlamışlardır... Çünkü nice
âlimler son nefeste imansız gitmişlerdir...
Din büyüklerimiz
buyuruyorlar ki: "Son nefeste imansız gitmekten korkmak, şüphe değil iman
alametidir..."
Ehl-i sünnet âlimleri
buyuruyorlar ki:
* Son nefeste Allah
demek isteyen, sözünün eri ise, hemen başlasın.
* Sonsuz kurtuluşa
kavuşmak için, üç şey muhakkak lazımdır: İlim, amel ve ihlas...
* Müslümanın ömrü üç
gün demişler. Dün, bugün ve yarın... Dün, bitti. Yarın, belli değil
gelecek mi gelmeyecek mi. Geriye bugün kaldı. Bugünü değerlendiremeyen kişi
yarını nasıl değerlendirecek! Yarın ya var ya yok. Yarınki fırsat ele ya
geçer ya geçmez. O hâlde, her günü son günün bil, ona göre hareket et!
* İmanda değişme olursa nimetlerde de değişme olur.
* Dünyaya zillet, ahirete izzet verilmiştir.
* Kuldan isteyen zelil, Allah’tan isteyen aziz olur.
* Dünyayı sevmeyeni Allah sever, insanların elindekini sevmeyeni insan sever.
* Bu dünyayı mekân sanan hapı yuttu.
* Her şeyi Allah için yapmalı. Bir şeyin içine dünya menfaati girerse, zemzeme
idrar karıştırmak gibi olur. İsterse bir damla olsun.
* Kalbinde Allah korkusu çok az olan, dünya sevgisi bulunan, haramlardan
sakınmayan, âlim olduğunu söylerse şaşılır.
* Dünyanın geçer akçesi paradır. Ahiretin geçer akçesi amel-i salihtir.
* Salih ameller İslamın beş şartıdır. Salih amelleri yapmadan kalb selamette
olmaz.
* İhlas ile yapılan küçük bir iş, senelerce yapılan ibadetler gibi kazanç
(sevap) hasıl eder.
* Her ibadeti seve seve yapmalı. Kul hakkına dokunmamaya, hakkı olanlara
hakkını ödemeye titizlikle çalışmalı.
* Dünya köprüsünü iman ile geçenler Cennete gidecektir. O köprüyü satın almaya
kalkanlardan olmayın. Sonra kendisi de gülmek ister ama ağlamaktan vakit
bulamaz.
* Gençlik çağı nefsin kaynadığı şehvetlerin oynadığı insan ve cin şeytanlarının
saldırdığı bir zamandır. Böyle bir çağda yapılan az bir amele pek çok sevap
verilir. İhtiyarlıkta dünya şevkleri azalıp güç kuvvet gidip, arzulara kavuşmak
imkânı ve ümitleri kalmadığı zamanda pişmanlıktan ah etmekten başka bir şey
olmaz. Çok kimselere bu pişmanlık zamanı da nasip olmaz. Bu pişmanlık da tevbe
demektir. Yine büyük bir nimettir. Çokları bu günlere de kavuşamaz...