Münakaşa etmeyene cennette köşk var!..
24/11/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
"Konuşurken
muhalefet etmeyen ve boş söz söylemeyen kimse için Cennette bir saray
yaparlar."
Dilimizin âfetleri
-20-
Münakaşa, dil ile
işlediğimiz kötü bir huydur. Dilin âfetlerindendir. Herhangi bir konu hakkında,
hep kendini haklı göstermek için, karşısında konuşan kimsenin kalbini kıracak
şekilde sözü uzatmak ve gönül incitmek, insanın kötü
huylarındandır. Böyle davranışlara münakaşa denir. Münakaşa etmenin,
insanlarla çekişmenin birçok zararları vardır. Kimsenin sözünü kabul etmemek ve
hep, “Hayır, öyle değildir” demek, muhalefet etmeyi âdet hâline getirmek çok
çirkin bir huydur. Böyle davranışlar, kibirli olanların, kendini başkalarından
büyük görenlerin alışkanlığıdır.
Münakaşa etmenin
zararlarını bildiren hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Konuşurken muhalefet
etmeyen ve boş söz söylemeyen kimse için Cennette bir saray yaparlar.)
(Haklı olsa bile,
münakaşadan vazgeçmedikçe, kişinin imanı tamam olmaz.)
Demek ki, bu hadîs-i
şerîflerde bildirilen emre uymak için bir kimse, herhangi bir meselede haklı
bile olsa, münakaşayı uzatması doğru değildir, hatta kötüdür. Bir de, lüzum
yokken, karşımızdaki şahsın hata ve kusurlarını bulup kendisine göstermek
haramdır. Çünkü onun hatasını söylemekle kendisini üzmüş ve kalbini kırmış
oluruz. Başkalarını, zaruretsiz incitmek caiz değildir. Dinimize göre, bunun
gibi hususlarda başkasının hatasını söylemek farz değildir. Böyle durumlarda
susmak ise, imanın olgunluğunu gösterir. Eğer karşımızdakinin kabul edeceğini
biliyorsak, nasihat yollu söyleyebiliriz. Kabul etme ümidi yoksa susmalıyız.
Peygamber Efendimiz bu
konuda yine buyurdular ki:
(Dalâlete düşen
kavimlerin hepsi, dinde birbirleriyle mücadele ettiklerinden sapıtmışlardır.)
(Münakaşa, dostların
dostluğunu azaltır, düşmanların düşmanlığını arttırır. Geçimsizlik, münakaşa ve
mücadele etmek dinimizde yasaklanmıştır.)
(Fitnesinden emin
olunmayan mücadeleyi terk ediniz!)
(Putperestlik ve içki
içmekten sonra Rabbimin yasakladığı şey, insanlarla mücadele etmektir.)
(Allahü teâlânın
hidayet verdiği kavim, birbirleriyle mücadele ederlerse ancak o zaman dalâlete
düşerler.)
Hadis-i şeriflerin
bildirildiğine göre, insanı, imânın hakikatine kavuşturan altı hasletten birisi
de doğru olduğu hâlde mücadeleyi bırakmaktır.
Malik bin Enes
hazretleri buyurdu ki: “Mücadelenin, cedelleşmenin dinde yeri yoktur. Mücadele
kalpleri katılaştırır. Kin ve nefret doğurur.”
İnsanlarla cedelleşen,
münakaşa eden kimse mürüvvetsiz olur. Böyle insanlar başkaları tarafından
sevilmezler. Dostları olmaz.
Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın en
çok buğzettiği, sevmediği kul; mücadelede, münakaşada şiddet gösterendir.)
(Hangi kavme hitabet kuvveti ve mücadele, cedelleşme verilmişse, o kavim amel etmekten menedilmiştir.)