Talebe, arkadaşları ile sohbet etmelidir
23/03/2022 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Hâce Behâeddîn
Nakşibend-i Buhârî hazretleri buyurdu ki: "Bizim yolumuzun temeli
sohbettir!"
Abdülhâdî Bedevânî,
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin önde gelen talebelerindendir. Hindistan'ın Bedâyun
şehrinde doğdu. 1631 (H.1041) senesi aynı yerde vefat etti. Önceleri Muhammed
Bâki-billâh hazretlerinin talebesi idi. Sonradan Bâki-billah hazretleri onun
terbiyesini en üstün talebesi İmâm-ı Rabbânî hazretlerine havâle etti.
Abdülhâdî Bedevânî Serhend şehrine gidip İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin
sohbetlerine katıldı. Kısa zamanda onun terbiyesinde olgunlaşarak icazet aldı
ve Bedâyûn'a gönderildi. Bir defâsında hocası İmâm-ı Rabbânî hazretleri ona şu
mektubu gönderdi:
Resûlullah efendimiz; "Müslümanın, Müslüman üzerinde beş hakkı
vardır: Selâmına cevap vermek, hastasını dolaşmak, cenâzesinde bulunmak,
dâvetine gitmek ve aksırdığı zaman elhamdülillah deyince, yerhamükallah
demek" buyurdu. Fakat, dâvet ettiği zaman gitmek için şartlar
vardır. İhyâ'ül-Ulûm kitabında buyuruluyor ki: "Çağıranın
yemeği şüpheli ise veya İslâmiyetin yasak ettiği şey, meselâ ipek sofra örtüsü,
gümüş kap ve tavanda, duvarda canlı resmi varsa veya çalgı çalınıyorsa, oyun,
kumar gibi şeyler varsa, o çağrılan yere gidilmez." Böyle yasaklar bulunan
yemeğe gitmek haram veya mekrûh olur. Çağıran kimse zâlim ise veya Ehl-i sünnet
değil ise, fâsık ise, kötülük yapan ise veya övünmek için gösteriş için
çağırıyorsa gitmek câiz olmaz.
Talebe arkadaşları ile sohbet etmek, bu yolun sünnet-i müekkedesidir. Hâce
Behâeddîn Nakşibend-i Buhârî hazretleri buyurdu ki: "Bizim yolumuzun
temeli sohbettir!" Uzlette şöhret vardır. Şöhret de, âfettir. Sohbet
buyurulması, talebe arkadaşları ile birlikte olmaktır. Başkaları ile sohbet
edilmez. Çünkü, birbirinde fâni olmak, yâni başkalarını unutmak, sohbetin
şartıdır. Bu da, uygun arkadaşla olabilir.
Hasta yoklamak sünnettir. Hastanın bakıcısı varsa, ona bakıyorsa, başkalarının
dolaşması sünnet olur. Bakacak kimsesi yoksa, dolaşmak vâcib olur. Cenâzede
hazır olmalıdır. Hiç olmazsa birkaç adım birlikte gitmelidir. Böylece, meyyitin
hakkı ödenmiş olur. Cumâ namazına ve her gün beş vakit namaz için cemâate ve
bayram namazlarına gitmek İslâmın zarûri emirleridir. Herhâlde gitmek lâzımdır.
Bunlardan sonra kalan vakitleri, yalnız geçirebilirsiniz. Fakat önce doğru bir
niyet lâzımdır. Dünyâ çıkarlarından bir şeyi düşünerek, uzleti kirletmemelidir.