Farzları yapmamanın günâhı!
25/10/2022 Salı Köşe yazarı R.A
Farz namazları kazâya bırakmak büyük günâhtır. İmkânı varken
kazâ etmezse, ayrıca büyük bir günâh daha işlemiş olur...
Dînimizde mühim bir kâide vardır: Farzları yapmamanın günâhı, harâm
işlemek günâhından daha çoktur. Harâmdan sakınmanın sevâbı
da, farzı yapmanın sevâbından kat kat çoktur.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Farzlardan
sonra en fazîletli namaz, gece kılınan teheccüd namazıdır.” [Müslim,
Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, İbn-i Mace]
Bir kimse, en kıymetli bir sünnet olan teheccüd namazını ömründe
hiç kılmasa, ahirette hiçbir cezâ verilmez, sâdece sevâbından mahrûm kalır. Ama
bir farzı terkin cezâsı çok büyüktür. Dîn kitaplarında deniyor ki:
“Düşmân karşısında, bir farz namazı kılma imkânı varken, terk etmenin cezâsı,
yedi yüz büyük günâha bedeldir.” (Câmiul-fetâvâ, Umdetül-İslâm)
“(Hadîs-i kudsîde) Allahü teâlâ buyurdu ki: Beş vakit farz
namazı, şartlarına uyarak, vaktinde kılanı, Cennete koyacağıma söz verdim.
Kılmayana verilmiş bir sözüm yoktur.” [Ebû Dâvûd, İbn-i
Mâce]
“Cihad
için atılan adım ile bir farzı îfâ için atılan adımdan daha üstünü
yoktur.” [Tirmizî]
“Ramazânda
bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir günkü sevâba kavuşamaz.” [Tirmizî]
Farz orucu kazâ ediyor, oruç borcundan kurtuluyor ama, farzı
zamanında yapma sevâbına kavuşamıyor. Hattâ ömür boyu nâfile oruç tutsa da, bir
farzı zamanında yapma sevâbına kavuşamıyor. Farzın ne kadar önemli olduğunu bu
hadîs-i şerîf açıkça bildiriyor.
Farz namazları kazâya bırakmak büyük günâhtır. İmkânı varken
kazâ etmezse, ayrıca büyük bir günâh daha işlemiş olur. (el-Kebâir
ves-sağâir)
Farz borcu olanın, nâfile ile meşgûl olması, farzı tehîr
ettiğinden dolayı günâhtır.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Farzları
öğrenip onunla amel edene veya başkasına öğretene Allah rahmet etsin.” [Ebuş-şeyh]
“Allahü
teâlânın sana farz kıldığı şeyleri edâ et ki, insanların en âbidi
olasın.” [İbn-i Adiy] [İnsanların en âbidi (en çok ibâdet edeni), çok nâfile
ibâdet eden değil, farzları aksatmayan oluyor.]
“Kıyâmette,
işlediği farzlarla içi dolu olana, müjdeler olsun.” [Deylemî]
“Hiçbir
Müslümân yoktur ki, farz namaz için lâyıkı ile abdest alsın da, o gün
ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, gözlerinin baktığı, kulaklarının
dinlediği, dilinin söylediği, nefsinin arzûladığı kötü şeyler
affolmasın.” [İbn-i Asâkir]
Hazret-i
Ebu Bekir, Hazret-i Ömer'e (radıyallahü anhümâ) yaptığı vasiyette buyurdu
ki: “Allah’ın gece yapman gereken hakkını gündüz yapsan ve gündüz yapman
gerekeni de gece yapsan kabûl etmez. Üzerine farz olan ibâdetleri ödemeden,
nâfile ibâdetini kabûl etmez.” [İmâm Ebû Yûsuf, Kitâbül-Harâc]
“Borcu
var iken, verilen sadaka kabûl olmaz.” [Buhârî]
Borcu ödemek farzdır. Sadaka vermek nâfiledir. Farz borcunu
geciktirmek de günâhtır. Bu bakımdan verdiği sadaka, geciktirme günâhını
affettiremediği için, kabûl olmaz buyurulmuştur. [Bu mühim mevzuda, inşâallah
başka makâleler de yazmak istiyoruz.]