Sabır, peygamberlerin hasletlerindendir...
15/04/2021 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hoca'dan Hatıralar...
Sabretmek sadece insanlara mahsustur. Melekler sabretmezler, çünkü
onlar yemez, içmez ve hasta olmazlar. Hayvanlarda da sabır söz konusu
değildir.
Oruçta, sayılamayacak kadar çok faydalar vardır. Fakat biz orucu bu
faydalar için değil, dinimizin emri olduğu için tutuyoruz. Mesela oruç bize
sabretmeyi öğretir... Sabretmek, kurtuluşa, başarıya sebep olan güzel
huydur. Sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir... Sabretmek
sadece insanlara mahsustur. Melekler sabretmezler, çünkü onlar yemez,
içmez ve hasta olmazlar. Hayvanlarda da sabır söz konusu değildir. Çünkü onlarda
akıl yok, sorumlu da değiller.
Sabretmeyi emir ve teşvik eden 70'ten fazla âyet-i kerime var, en
büyüğü; "Rabbimiz sabredenlerle beraberdir" müjdesidir.
İnsanoğlu bu iki varlık arasındadır. Aklı var, melekler gibi, nefsi var
hayvanlar gibi. Aklını üstün tutarsa melekleşmeye doğru yükselir, hatta
onları da geçer. Çünkü melekler ister istemez iyidirler, ama insanlar nefsi ile
mücadele sonunda yükselebilmiştir. Nefsi galip gelirse bu defa hayvanlaşmaya
doğru alçalır, onlardan da daha aşağı iner. Çünkü hayvanlar sorumlu
değillerdir.
Rabbine itaat etmeyen, haramlardan sakınmayanlar kıyamet günü, cehenneme
sevk edildikleri zaman diyecekler ki:
"Keşke biz dünyaya insan olarak gelmeseydik; yılan olarak, akrep
olarak gelseydik de bu şiddetli azaba uğramasaydık..." Yanmak çok zor
şeydir, yanmayan bilmez...
***
Sabır üç türlüdür: Bir, ibadetleri yaparken karşılaşılan
zorluklara sabır. Namaz kılarken, oruç tutarken bazı sıkıntılarla
karşılaşabiliriz. Bunlara sabredeceğiz. İki, günah işlememek için
sabretmek. Günah işlememek için sabretmek ateşte yanmaya sabretmekten daha
kolaydır. Üç, hastalıklara, musibetlere, belalara karşı sabırdır.
Hastalık, bela istenmez, gelirse kurtulmaya çalışmak lazım, tedavi olmak
lazım, fakat bütün bunlar netice vermezse, sabretmekten başka çaremiz kalmaz.
Bu üç sabrın da mükâfatı ölçüsüzdür.
Oruç tutmakla imtihan kazanmış oluruz. Malum, dünyaya biz bunun için
geldik, hepimiz imtihan salonundayız. Rabbini tanıyan, emirlerine değer veren,
haramlardan sakınanlarla, kendisini yaratan ve yaşatan zatı tanımayan, emir ve
yasaklarına kulak asmayanların birbirlerinden ayrılmaları gerek. Her kişi
yaptıklarının karşılığını görecektir, iyiler ebedî saadete, kötüler de
layık oldukları azaba kavuşacaklardır.
Her şey apaçık bildirilmiştir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sizi cennete yaklaştıracak, cehennemden uzaklaştıracak ne varsa hepsini bildirdim. Sizi cehenneme yaklaştıracak, cennetten uzaklaştıracak şeylerden de uzak durmanızı hatırlattım ve sizleri ikaz ettim. Tercihi siz kendiniz yapınız.)