Oruç tutanlara Resulullah Efendimizden müjde var!..
17/04/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Rüyamda ümmetimden birini gördüm, susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu
ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi..."
Bu mübarek ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmeli, elden geldiği kadar
ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır... Din
büyükleri buyuruyor ki: "Cuma günü ve gecesi, ramazan-ı şerifin otuz gün
ve gecesi hiç kimseye azap yoktur. Ramazan-ı şerif kirli elbisenin makineye
girip temiz çıkması gibidir. Birinci günü başlıyor, otuzuncu günü tertemiz
olarak insan öbür taraftan çıkıyor..."
Ramazan-ı şerifin kışa denk geldiği kısa günlerde oruç tutulması daha
kolaydır. Yazın uzun günlerde ve sıcakta tutulmasında elbette
zorluklar vardır. Ancak, zorluklar içinde yapılan ibadetin sevabı daha
çoktur. Bu ayda özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte;
(Özürsüz, ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç
tutsa, ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu.
Ehl-i sünnet âlimleri, ramazan-ı şerifte şöyle dua ederler:
"Ya Rabbi! Tuttuğumuz oruçları kabul eyle! Sen bizi ramazan-ı şerifin
şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte affettiğin, magfiret ettiğin kullarına
bizi de dâhil eyle! Âmin..."
***
Bir gün, Peygamber efendimiz Eshabına buyurdu ki:
"Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri
yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı...
Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından
kurtardı... Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan
onu kurtardı... Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu ramazan orucu
gelip, susuzluğunu giderdi...
Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı... Birine
ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu,
geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona
şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel
oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi... Ateşten korunmak isteyen
birisine, sadakası gelip ateşe perde oldu... Birini zebaniler alıp Cehenneme
götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı... Biri
Cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan
kurtardı...
Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı... Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı... Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allahü teâlâya olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu... Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip, onu Cennete koydu..."