Fakirin malını ucuz almak haramdır!..
09/04/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Sıkışık durumda olanlara, yiyecek içecek, giyecek ve barınacak şeyler için
fahiş fiyatla mal satmak haramdır.
Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: Dinimizde kâr haddi yoktur. Fakat
ihtikâr ve fahiş fiyat yasaklanmıştır...
Medine-i münevverede pahalılık olmuştu. Fiyatlar yükseldiği için kâr
haddi koyması istenildiğinde, Peygamber (sallallahü alayhi ve
sellem) Efendimiz;
(Fiyatları koyan Allahü teâlâdır. Rızkı genişleten, daraltan, gönderen
yalnız Odur. Ben Allahü teâlâdan bereket isterim) buyurdu.
Karaborsacılar, fırsatçılar tarafından [mallar saklanarak] fiyatlar
yükseltilip millete zarar ve zulüm hâline geldiği zaman, fiyatlar, fahiş olarak
[mal oluş fiyatının iki misline] artıp, millete zarar ve zulüm hâline gelince,
hükûmetin, tüccarlara danışarak, uygun bir narh, kâr haddi koyması caiz olur. (Redd-ül-muhtar)
Piyasayı bilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır. Hatta, acemi
olup, ucuz satan veya pahalı alan ile alışveriş etmemelidir. Bunlarla alışveriş
yaparken piyasadaki fiyatı gizlemek günahtır...
Sıkışık durumda olanlara, yiyecek içecek, giyecek ve barınacak şeyler için
fahiş fiyatla mal satmak haramdır. Nafakasını temin etmek için herhangi bir
şeyini satmak zorunda kalan fakirin sattığını ucuz almak da haramdır. (Bey
ve şir’a risalesi)
İnsanlar, İslam ahlakına uyarsa, ne kandıran, ne kandırılan olur. Mallara
narh koymaya lüzum kalmaz. Arz ve talebe göre, mallar kıymetlenir veya ucuzlar.
***
Bir zamanlar, Basra’da büyük bir tüccar vardı. İran’da bulunan adamlarından
biri, buna mektup yazarak;
"Bu sene şeker kamışının verimli olmadığını, kimse duymadan, çok şeker
almasını..." bildirdi...
Tüccar da, çok şeker satın alıp, şeker piyasadan çekilince, pahalı satarak,
otuz bin dirhem kâr etti... Ancak, "Şeker kamışlarına afet geldiğini
halktan saklamakla, onlara hıyanet ettim, bu nasıl Müslümanlıktır? Allahım beni
affet" diyerek pişman oldu... Otuz bin dirhemi, kendisinden
şeker alan kimselere götürdü. Yaptığı yanlış işi anlattı...
Müşteriler, adamın bu dürüstlüğü göstermesinden dolayı, verdiği
parayı almayıp;
"Sana hakkımızı helal ettik" dediler...
Adamcağız akşam evinde şöyle düşündü:
"Belki utanarak almamışlardır. Din kardeşlerime hıyanet
ettim..."
Ertesi gün tekrar götürdü. Her birine yalvararak otuz bin dirhemi taksim
etti.
Günümüzde böyle iş adamları varsa, ne mutlu onlara...