“Bedbahtlığın alâmeti nedir?"
27/10/2020 Salı Köşe yazarı A.U
Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı
Dehlevî hazretleri, Resûlullah Efendimizi çok severdi.
İsmini işitse, kendinden geçerdi.
Bir gün su istedi hizmetçiden.
Hizmetçi suyu getirdi.
Ve kendisine verirken;
“Allahın Resûlünün sevgisi, (nûr’u) ve (feyzi) üzerinize olsun” dedi.
Bu duâya çok sevindi.
Ve öptü hizmetçinin alnından.
Mübârek odasından bâzen, çok nefis kokular yayılırdı.
O zaman talebeleri;
“Herhâlde Resûlullahın mübârek rûhu yine hocamızı ziyârete geldi” derlerdi.
● ● ●
Bu büyük velî, Resûlullah Efendimize olan muhabbet ve hasretten, dayanamaz
hâle geldi.
O aşkla çok ağladı!
Sonra da uyuyakaldı.
Resûlullahı gördü rüyâsında.
Hürmetle huzûruna vardı.
Efendimiz de ayağa kalktılar.
Sevgiyle birbirlerine sarıldılar.
● ● ●
Bir gün sordular bu zâta:
“Bedbahtlığın alâmeti nedir?"
Cevâben buyurdu ki:
“İlmi olup da, ameli olmamak.
Ameli olup ihlâsı olmamaktır.”
Ve ekledi: “Üçüncü alâmetiyse bir velî sohbetine kavuşamamaktır. Zîra bir Allah adamını 'tanımamak', kötü bahtlı olmanın en büyük nişânıdır.”