Allah adamlarının kalbinde mal muhabbeti yoktur...
09/04/2023 Pazar Köşe yazarı V.T
Kâsım bin Abdullah el-Basrî hazretleri Mâlikî mezhebi
âlimlerinden ve büyük velîlerdendir. Basra'da doğdu. Küçük yaştan îtibâren din
ve fen ilimlerini öğrendi. Tasavvuf büyüklerinin sohbetinde yükseldi. 1184
(H.580) senesinde Basra'da vefât etti. Çok defâ Hızır aleyhisselâm ile görüşüp
sohbet ederlerdi. Kerâmetleri pek çoktur.
Kâsım bin Abdullah el-Basrî hazretleri gezerken kuru bir ağacın
yanına varsa, ağaç o anda yapraklanırdı. Bir hastanın yanına gitse, hasta o an
şifâ bulurdu. Sıkıntısı varsa hafifler, âfiyet bulurdu. Derdi olan da derdinden
kurtulurdu. Menâvî hazretleri kendisini sevenlerden birinin şöyle naklettiğini
haber vermektedir:
Kâsım bin Abdullah Basrî hazretlerini ziyâret için Basra'ya
gelmiştim. Geçtiğim yerlerde hayvan sürüleri, arâziler, hurmalıklar gördüm.
Bunların kime âit olduğunu sordum. Kâsım bin Abdullah hazretlerine âit olduğunu
söylediler. Hatırıma, bunlar hükümdarların işidir diye geldi. Acabâ Allah
adamlarından birisi, kalbini böyle şeylerle niye meşgûl ediyor?..
Bu düşüncelerle yoluma devâm ettim. Kur'ân-ı kerîmden En'âm
sûresini okuyordum. Kalbimden öyle niyet ettim ki, o zâtın kapısına vardığım
zaman hangi âyet-i kerîmeyi okuyor olursam, o âyet benim hâlimi bildirsin. Bu
niyetlerle ve En'âm sûresini okuyarak, o zâtın dergâhının eşiğine ayağımı
koyduğumda, En'âm sûresinin; "Onlar ki, Allahü teâlânın
kendilerini hidâyetine eriştirdiği kimselerdir. Sen de onların gittiği yoldan
yürü..." meâlindeki 90. âyetini okuyordum. Ben henüz
içeri girmek için izin istemeden, hizmetçi acele ile çıkıp beni karşıladı ve
Kâsım bin Abdullah hazretlerinin yanına götürdü. Bu hâle çok hayret ettim.
Kâsım bin Abdullah hazretleri, ismim ile hitap ederek "Yâ Ömer!
Benim malım diye yeryüzünde gördüğün şeylerin hepsi emânettir. Onlara âit en
ufak bir muhabbet, bu kulun kalbinde yoktur. Allah adamları bunları, Allahü
teâlânın dînine hizmet ve O'nun kullarına yardım için ellerinde bulundurur. Ama
zerre kadar bunlara muhabbet etmez ve bunlarla kalbini meşgûl etmez. Zâten,
kalbinde zerre kadar dünyâ düşüncesi bulunan kimseye, Allahü teâlâyı tanımak
nasip olmaz. Nerede kaldı ki, bunlara gönül vermiş olsunlar."
Bu hâli görünce, hayretim ve Kâsım bin Abdullah hazretlerine olan muhabbet ve bağlılığım daha da arttı.