"Muhakkak ki iyiler, Na'îm Cennetindedir"
08/04/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Ebû Midyen Mağribî hazretleri Kuzey Afrika'da yetişen büyük
velîlerden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Bugün İspanya'da bulunan
Sevilla (İşbiliyye) şehri civârındaki Katniyon kasabasında doğdu. 1197 (H.594)
senesinde Cezâyir’de Tlemsan yakınındaki Ribâtu'l-Ubbâd kasabasında vefât etti.
İlk tahsilinden sonra ilim öğrenmek üzere Fas'a gitti. Ebû Ya'zî hazretlerinin
sohbetlerinde ve ilim meclislerinde bulunan Ebû Midyen Mağribî, zâhirî
ilimlerde yüksek dereceye ulaştı. Ayrıca tasavvuf yolunda da ilerledi.
Muhyiddîn-i Arabî ve başka birçok büyük zâtlar ondan ilim öğrendiler.
Ebû Midyen hazretleri, bir defâsında namazda; "Cennet'te
kendilerine zencefil karıştırılmış Cennet şerbetinden dolu bir bardak da
içirilir" meâlindeki İnsan sûresi on yedinci âyetini okumuştu. Namazdan
sonra dudaklarını yalamaya başladı. Sebebini soranlara; "O şerbetten bir
bardak içtim. Tadından dudaklarımı yalıyorum." buyurdu.
Evliyânın vasıflarını ve hâllerini soran birisine buyurdu ki:
"Hâlis olarak evliyâlık yolunda bulunmanın alâmeti, fakr hâli, yâni
varlığını Allah yolunda harcamaktır."
Yine bir defâsında namazda; "Muhakkak ki iyiler, Na'îm Cennetindedirler.
Fâcirler ise,Cehennem'dedirler" meâlindeki İnfitâr sûresi on üç ve on
dördüncü âyet-i kerîmelerini okudu. Namazdan sonra; "Her iki kısımda
olanların yerleri, Cennet ve Cehennem bana gösterildi" buyurdu.
Evliyâdan birisi şeytana; "Ebû Midyen ile aran nasıldır?" diye sordu.
Şeytan; "Onun kalbine bir vesvese getiremem. Benim hâlim, okyanusa
bevletmek gibidir. Koskoca okyanus bununla kirlenmediği gibi, temiz durur. Ne
zaman kalbine bir vesvese verecek olsam, benim vesvesem yok olup, tesirsiz hâle
geliyor."
Bir gün, bir sözüne îtirâz için biri huzûruna geldi. Ebû Midyen hazretleri onu
görünce; "Niçin geldin?" diye sordu: Cevâbında: "Sizden
istifâdeye geldim." "Koynunda ne var?" "Kur'ân-ı kerîm var,
efendim." "Kur'ân-ı kerîmi çıkar ve herhangi bir sayfasını aç! Kendi
düşünceni oradan oku!" buyurdu. O şahıs, Kur'ân-ı kerîmden bir sayfa açtı
ve Şuayb aleyhisselamın kıssasında geçen; "Şuayb'ı yalanlayanlar, ziyân
etmişlerdir" meâlindeki Ârâf sûresi doksan ikinci âyetini okudu. Ebû
Midyen hazretlerinin adı da Şuayb idi. O kimseye hitâben; "Bu sana yetişir
mi?" buyurdu. Gelen şahıs, suçunu îtiraf edip tövbe etti ve hâlini
düzeltti.