Allahü tealaya harp ilan edenler!..
06/04/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
Şemseddîn Marmaravî hazretleri Halvetiyye tarîkati
büyüklerindendir. 1435 (H.839) yılında Akhisar'ın Göl Marmara kasabasında
doğdu. İlk tahsilinden sonra Uşak'ın Kabaklı köyünde Şeyh Alâeddîn Uşşakî
hazretlerine intisab ederek şeyhlik pâyesine yükseldi. İcâzet verilerek
Manisa'ya gönderildi. 1504 (H.910) yılında orada vefat etti.
Şemseddîn Marmaravî hazretleri bir sohbetlerinde talebelerine;
"İyi dinleyiniz!" dedikten sonra şu nasihatte bulundu: "İnsanın
kalbinde bir hevâ ağacı bitmiştir ki yedi dalı vardır. Her dal bir tarafa
yönelir. Birincisi göze, ikincisi dile, üçüncüsü kalbe, dördüncüsü nefse,
beşincisi ebnâ-i cinse (diğer insanlara), altıncısı dünyâya, yedincisi âhiretedir.
Her dalın bir çeşit meyvesi vardır. Göze yönelen dalın meyvesi harama
bakmaktır. Dile yöneleninki, başkasının ayıp ve kötülüklerini söylemek, gıybet
etmektir. Kalbe yöneleninki, başkalarına kin ve düşmanlık etmektir. Nefse
yöneleninki, şüpheli şeyler ile, haram ve mekruhları işlemektir. İnsanlara
yöneleninki, onlardan üstün olmak, onları hor ve hakîr tutmak, aşağı görmektir.
Dünyâya yöneleninki, uzun emel sâhibi olmak, aş, iş, mal ve makam hırsı ile
dolu olmaktır. Âhirete yönelen dal ise, üzüntü ve pişmanlıktır. İnsanda
hevânın, arzu ve isteklerin kökü bâkidir, kalıcıdır. Elbette devamlı tâze
dallar verir. Ancak Allahü teâlânın emirleri yerine getirilir, yasaklarından
sakınılırsa hevâ ağacı kalpten sökülüp atılır. Kötü huyları, ahlâkları gidip,
güzel huylar ile süslenir. Bu ise bir rehberin yol göstermesi ile mümkün
olur."
"Allahü tealânın evliyâ kullarının üstünlüğünü kabûl etmeli ve onlara çok hürmet göstermelidir. Çünkü onlara, kıyâmet gününde korku ve hüzün yoktur. Velî olan kimse, cenâb-ı Hakk'a pek fazla muhabbet besler, îmânları kemâl mertebesindedir ve takvâ üzeredirler. Allahü teâlâ, evliyâsına zorluk göstermez. Bâzı semâvî kitaplarda; (Benim velî kullarımdan birine eziyet eden, bana harb ilân etmiş olur) buyrulmaktadır. Cenâb-ı Hak, velî kullarını korur, onlara eziyet edenlerden intikam alır. Onları sevenleri ise muhafaza eder, korur. Evliyâ ile berâber olmalı, onları sevmelidir. Onlar hakkında hiçbir zaman kötü söz sarf etmemeli, sû-i zan etmeyip, hüsn-i zan içinde bulunmalıdır.