Allahü teâlâ, sevdiklerinin hâtırına duâları kabul eder
07/04/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
İbrâhim Şîrâzî hazretleri Şâfiî
mezhebi âlimlerinden ve büyük velîlerden olup 1003 (H.393) senesinde, İran'da
Fîrûzâbâd'da doğdu. İlk tahsiline Fîrûzâbâd'da başladı. Sonra Bağdât'a gelip
Şâfiî âlimlerinden ilim öğrenmeye başladı. 1083 (H.476) senesinde Bağdât'ta
vefât etti. Çok eser yazmıştır. Bunlardan “El-Mühezzeb” isimli fıkıh kitabında
şöyle anlatır:
İslâm âlimleri, her zaman Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” vesîle
ederek, Allahü teâlâdan lütuf ve merhamet dilemişlerdir. İnsanların babası
yeryüzüne indirildiği vakit, (Yâ Rabbî! Beni, Muhammed aleyhisselâm hürmetine
affeyle!) demişti. Allahü teâlâ, bu duâyı kabûl buyurmuştu ve (Sen, sevgili
Peygamberim olan Muhammed aleyhisselâmı nereden biliyorsun? Ben Onu daha
yaratmadım!) buyurunca, (Beni yarattığın zaman, başımı kaldırır kaldırmaz, Arş-ı
ilâhînin kenârlarında (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün
resûlullah) yazılı olduğunu görüp, Muhammed aleyhisselâmın
yaratılmışların en üstünü olduğunu anladım. Muhammed aleyhisselâmı herkesten
çok sevmemiş olsaydın, Onun ismini, kendi adının yanına yazmazdın) dedi. Allahü
teâlâ da, (Ey Âdem! Doğru söyledin. Muhammed aleyhisselâmı çok severim. Ondan
daha sevgili, hiç kimse yaratmadım. Onu yaratmak istemeseydim, seni
yaratmazdım. Onun hürmeti için af dileyince, duânı kabûl edip, seni affettim)
cevabını verdi.
İki gözü kör bir kimse, gözlerinin açılması için Resûlullahtan
duâ istedi. Resûlullah de (İstersen duâ ederim. Fakat, sabredip
katlanırsan, senin için daha iyi olur) buyurdu.
(Sabretmeye gücüm kalmadı. Duâ etmeniz için yalvarırım) dedi. (Öyle
ise, abdest alıp şu duâyı oku!) buyurdu. O kimse, bu duâyı
okuyunca, Allahü teâlâ kabul buyurarak gözlerinin açıldı. Allahü teâlâ,
sevdiklerinin hâtırı için diyerek yapılan duâları kabul buyurmaktadır. Allahü
teâlâ, Muhammed aleyhisselâmı çok sevdiğini bildirmiştir. Bunun için, bir
kimse, (Allahümme innî es'elüke bi-câh-i Nebiyyikel-Mustafâ) diyerek
bir duâ etse, duâsı reddolunmaz. Bununla berâber, ufak tefek dünya işleri için,
Resûlullahı vesîle etmek, edebe uygun olmaz.
Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” halîfe iken, kıtlık oldu. Eshâb-ı kirâmdan Bilâl bin Hars, Resûlullahın türbesine gidip, (Yâ Resûlallah! Ümmetin açlıktan ölmek üzeredir. Yağmur yağması için vesîle olmanı yalvarırım) dedi. Resûlullah o gece rüyâsında görünüp, (Halîfeye git! Benden selâm söyle! Yağmur duâsına çıksın!) buyurdu. Hazret-i Ömer, yağmur duâsına çıktı ve yağmur yağmaya başladı.