''Sıkıntıda beni hâtırla!''
30/11/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Câkir-el Kürdî hazretleri, Hanbelî mezhebinin büyük âlimlerindendir.
1155'te Irak’ta vefât etti.
Bir gün, bir talebesi;
“Efendim, izninizle uzun bir deniz yolculuğuna çıkacağım, duânızı almaya
geldim” diye arz etti.
Büyük zât da;
“Hak teâlâ sana selâmet versin. Yollarda bir sıkıntı olursa, o anda beni
hâtırla. Allah'ın yardımıyla inşallah imdâdına yetişirim” buyurdu.
O talebe;
“Peki efendim” deyip ayrıldı.
Aradan altı ay geçti.
Bu zât, ailesiyle oturuyordu.
Birden bire ayağa fırladı.
Sağa sola bâzı işâretler yaptı.
Sonra tekrar oturdu.
Evdekiler merak edip sordular ki:
“Niçin kalkıp oturdun birden?”
Cevâben buyurdu ki:
“Bir talebemiz, gemide gidiyordu.
Fırtına çıktı gemi batmak üzereydi.
O talebeyi boğulmaktan kurtardık.”
Bir ay sonra geldi o talebe.
Hocasının elini öptü ve;
“Efendim, siz yardım etmeseydiniz, boğulacaktım” dedi.
Ve olan hâdiseyi şöyle anlattı:
Biz bir gemide gidiyorduk.
Birden rüzgâr çıktı bir gece.
Dalgalar, “sıra dağlar” gibi geliyordu.
Gemimiz tam batmak üzereydi.
Sizi düşünüp yardım istedim.
O anda geldiniz hemen.
Rüzgâra, el ile “dur” işâreti yaptınız.
Rüzgâr kesildi ânında.
Sütlimân oldu deniz.
Ve siz kayboldunuz gözden.