Tövbede Allahü teâlânın hoşnutluğu vardır...
06/03/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Ebû Bekr Sekkâf hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yemen’de
Terim'de doğdu. İlim tahsîline memleketi Terim'de başladı. Mekke ve Medîne'de
meşhur âlimlerden ilim öğrendi. Aklî ve naklî ilimlerde çok üstün derecede
yetişti. Memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 1650 (H.1061) senesinde
Terîm'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Bir kişi çeşitli ilimleri kendinde toplasa bile, bir Allah
adamı tarafından terbiye edilmedikçe evliyâlık derecelerine yükselemez.
Ameldeki kusurlarını ve nefsinin benliklerini birer birer gösterecek bir
velîden edep ve terbiye görmeyen kimselere uymak câiz ve uygun olmaz."
"Bir kimse dünyâya yönelirse, dünyâ meşgaleleri onun için
âfettir."
"Bir kimsenin, nefsinin istek ve arzuları gâlip gelirse,
aklı gizli kalır."
"Muhabbetin alâmeti muvâfakat, yâni emredilene uyup, peki
demektir. Sevgi, kendini büsbütün sevgiliye hîbe ettiğin için sana senden
hiçbir şeyin kalmamasıdır."
"Ehil olmayan bir kimse ile oturmak; insanı, dar bir
zindanda olmaktan daha çok sıkar."
“Havf, Allahü teâlânın azâbından korkmak ve recâ, Allahü
teâlânın rahmetinden ümitli olmak, bir kuşun iki kanadı gibidir. İkisi birden
bulunursa, hem kuş, hem de uçuş düzgün ve mükemmel olur. Kanatların birisi
bulunmazsa, kuş da, uçuş da noksan olur. Kanatlarının ikisi de bulunmazsa kuş
ölüme terk edilmiştir.”
"Bir kimsenin Allahü teâlâdan korkmasının hakîkî olduğunun
alâmeti, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyden korkmamasıdır."
"Tövbe; pişmanlık ve günahı bırakmaktır."
"Affa, mağfirete, müsâmahaya kavuşurum diyerek, günahlardan
tövbe etmeyi terk etmek, o günahı işlemekten daha beterdir. Tövbe ve
pişmanlıkta Allahü teâlânın hoşnutluğu vardır."
"Tefekkür dört türlü olur: Allahü teâlânın mahlûklarındaki
güzel sanatları, faydaları düşünmek, O'na inanmaya ve sevmeye sebep olur.
O'nun vâdettiği sevapları düşünmek, ibâdet yapmaya sebeb olur. O'nun haber
verdiği azapları düşünmek, O'ndan korkmaya, kimseye kötülük yapmamaya
sebep olur. O'nun nîmetlerine, ihsânlarına karşılık, nefsine uyarak günah
işlediğini, gaflet içinde yaşadığını düşünmek, Allah'tan hayâ etmeye, utanmaya
sebep olur."
"Sıkıntılara sabretmeyen kimsede rızâ yoktur. Nîmetlere şükretmeyen kimsede kemâl yoktur. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, ârifler, Allahü teâlâya muhabbet, O'nun takdirine rızâ ve O'nun nîmetlerine şükrederek vâsıl olmuşlardır."