Buharâ'dan doğan güneş Seyyid Emir Gilâl
03/03/2023 Cuma Köşe yazarı A.D
Seyyid Emir Gilâl hazretleri, Silsile-i
aliyyenin on dördüncüsüdür. Hazret-i Hüseyin'in soyundandır. Buharâ'nın Sühârî
kasabasında doğdu. 772 (m. 1370) senesinde aynı yerde vefat
etti... Evliyanın meşhurlarından olan Muhammed Bâbâ Semmasi'nin
talebesi ve Behaeddin-i Buharî hazretlerinin hocasıdır. Pehlivandı.
Gençliğinde güreş yapardı. Sonra çömlekçilik yaptığı için "Gilâl"
veya “Külal” ismiyle meşhur olmuştur.
Pek çok
kimse onun sohbet ve derslerinde kemale gelmiştir. Annesi şöyle anlatır:
"Emir
Gilâl'e hamile iken, şüpheli bir lokma yesem, karın ağrısına tutulurdum. O
lokmayı midemden geri çıkarmadıkça, karın ağrısından kurtulamazdım. Bu hâl
başımdan üç defa geçti. Sonra hayırlı bir çocuğa hamile olduğumu anladım."
Bir gün kerametten sordular. Buyurdu ki: "Evliyanın kerameti haktır. Aklen
ve naklen caizdir. Bu hususta çok nakiller vardır. Süleyman aleyhisselamın
veziri Âsaf'ın, Belkıs'ın tahtını bir anda Sana'dan Kudüs'e getirmesi gibi. Bir
başka misal; Hazret-i Ömer, bir defasında Medine’de, hutbe okurken, İran’daki
İslam ordusunu görüp, ordu kumandanına; "Ya Sariye, dağa yanaş dağa!"
buyurdu. Uzakta olan kumandan Sariye ve ordunun erleri, bu sesi duyup dağa çekildi.
Düşmanın tehlikeli hücumundan korundu. Evliyadan meydana gelen keramet,
Peygamber efendimizin mucizesinden dolayıdır.
Bu mübarek zat, ölüm hastalığında, talebelerine şöyle vasiyet etti:
"İlim öğrenerek Muhammed aleyhisselamın yoluna tâbi olmaktan asla
ayrılmayınız. Bu, mümin için bütün saadetlerin vasıtasıdır. Her Müslüman
erkeğin ve kadının, kendine lazım olan din bilgilerini öğrenmesi farzdır.
Bunlar, sırasıyla şu bilgilerdir: İman, namaz, oruç, zengin ise, zekât ve hac,
ana-baba hakkını öğrenmek... Allahü teâlânın kendisinden razı olmasını isteyen,
anne ve babasının rızasını kazanır. Resulullah efendimiz; (Allahü
teâlânın rızası, ana babanın rızasını kazanmakla elde edilir) buyurdu.
Bu bakımdan, ana babanın hakkını gözetmek mühimdir. Sıla-i rahim (akrabayı
ziyaret), komşu hakkını gözetmek, lazım olan alışveriş bilgilerini öğrenmek,
helali ve haramları öğrenmek lazımdır."
Yine buyurdu ki:
"İhlaslı olunuz. Her işinizi Allah rızası için yaparsanız, kurtulursunuz.
İhlassız yapılan amel, üzerinde padişahın mührü bulunmayan geçmez para gibidir.
Üzerinde padişahın sikkesi bulunmayan parayı kimse almaz. Üzerine mühür
vurulanı ise herkes alır. İhlas ile yapılan az amel, Allahü teâlâ indinde çok
amel gibidir. İhlassız yapılan çok amelin ise, Hak katında kıymeti yoktur.
Yaptığınız her ibadeti ve işi, ihlas ile yapınız. Böylece Allahü teâlânın
rızasını kazananlardan olursunuz.