İhtiyar ve salih anam babam yanımdadır. Ancak sıkıntıları çok fazla. Ayrı bir ev tutsam uygun olur mu?
Ana baba hakkıyla ilgili sorular
CEVAP
İster yanınızda kalsın, ister ayrı ev tutun, ama onların rızalarını almaya
çalışın. Onlara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak iyidir ancak hazine bu
değildir. Hazine onların rızasını duasını kazanmaktır. Aynı niyetle,
kayınvalide ve kayınpederinize de öyle davranın. Yani karı koca, anne ve
babalarınıza iyilik edin, dualarını rızalarını alın, bu fırsatı kaçırmayın.
Çünkü salih ana babanın rızasını almak önemlidir. Bir hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Yanında adım anıldığı halde bana salevat getirmeyen kişinin burnu yere
sürtülsün. Ramazana erişip de günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere
sürtülsün. Ana ve babası, yanında ihtiyarladığı halde onları razı ederek
Cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün.) [Tirmizi, İ.Ahmed]
Sual: Yaşlanmasına rağmen babam namaz kılmıyor, annem açık geziyor.
Bunları zorlayabilir miyim?
CEVAP
Ana baba zorlanmaz. Ana babası günah işleyen çocuk, bunlara bir kere nasihat
eder. Kabul etmezlerse, susar. Onlara dua eder.
Sual: Babam ölünce annem biriyle evlendi. Bana yardım et diyor.
Anneme yardıma mecbur muyum?
CEVAP
Kocası zengin olan kadın, oğlundan nafaka isteyemez. Oğlu ona yardım etmeye
mecbur değildir. Ancak ana baba zengin de olsalar onlara hizmet ve yardım
etmeli, rızalarını almaya çalışmalı.
Sual: Babam, evlenmeme yardımcı olmuyor. Halbuki bir hadis-i
şerifte baba oğlunu evlendirmeye mecburmuş. Babamın benim evlenmeme yardımcı
olması gerekmez mi?
CEVAP
Baba zengin oğlunu evlendirmeye mecbur değildir. Ama fakir olan oğlunu
evlendirmesi vaciptir.
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Babanın evladına güzel isim vermesi, dinini öğretmesi ve vakti gelince de
evlendirmesi, evladın babası üzerindeki haklarındandır.) [Hâkim]
Sual: Ana baba, oğlunu namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için
zorlayabilir mi?
CEVAP
Evet baliğ olmayan oğlunu namaz kılmadığı ve oruç tutmadığı için zorlayabilir,
tazir edebilir. Ama büyük oğlunu, yani baliğ olmuş oğlunu zorlayamaz, tazir
edemez. Ona nasihat eder.
Sual: Baba ehl-i sünnet değilse yahut namaz kılmıyor ve içki
içiyorsa da bedduası kabul olur mu?
CEVAP
Ehl-i sünnet olsa da, namaz kılsa, içki içmese de, haksız olarak beddua
ediyorsa, bedduası geçmez. Kâfir bile olsa, zulmedilmişse, onun duası kabul
olur.
Yaşlı baba, (Oğlum bir bardak su ver) dese, oğlu da, (kalk kendin iç) dese,
sonra babasına vursa, babası da, Allah belanı versin dese, bu duanın kabul olma
ihtimali çok kuvvetlidir. Hadis-i şerifte bildirilen kabul olan dualardan biri
de budur.
Sual: Anam babam ateisttir. İslamiyet’e gericilik diyorlar,
namazımı bıraktırmaya çalışıyorlar. Bayramda ziyaretlerine gitmesem günah olur
mu?
CEVAP
Ana baba, kâfir olsa da, ziyaretlerine gitmek, hizmet ve iyilik etmek gerekir.
Ama küfre teşvik ederlerse ziyaretlerine gidilmez.
Sual: Babam vasiyet etmeden öldü. İskatını yapmam caiz midir?
CEVAP
Çok iyi olur.
Sual: Babam, (Sigara içersen hakkımı helal etmem) demişti. Şimdi
öldü. Sigara içebilir miyim?
CEVAP
Evet.
Sual: Kötü iş yapan ana-babamı sevmemem günah mı?
CEVAP
Dinin yasakladığı iş ise, sevmemek günah olmaz.
Sual: Yatalak hasta olan annesinin altını oğlu temizleyebilir mi?
CEVAP
Bu hizmeti yapan kadın bulunmazsa, oğlu da yapar.
Sual: Memlekette babamın dostları var. Onları ziyaret etmem gerekir
mi?
CEVAP
Salih olan babanın salih olan dostlarını ziyaret etmek, onlarla dost olmak
gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En iyi iyilik, babasının vefatından sonra, onun dostlarını
yoklamaktır.) [Müslim]
(Babanın dostluğunu koru, dostlarıyla dost ol. Şayet babanın dostluğunu
korumazsan, Allahü teâlâ da senin nurunu söndürür.) [Buhari]
(Baba dostuna iyilik, babaya iyilik demektir.) [Taberani]
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Evlada yapılan iyilik de, babaya yapılmış demektir)
buyuruyor. O halde, çocuklarına iyilik etmek, ölmüş veya yaşayan babaya iyilik
etmek demektir.
Sual: Fakir olan ana ve babaya, zengin olan kız çocuğunun da nafaka
vermesi bakması gerekir mi?
CEVAP
Evet nafaka vermesi ve bakması gerekir. Kız ve oğlan çocuklar eşit miktarda
nafaka verir.
Oğlunun oğlu ile kızı bulunan ana ve babaya yalnız kızları bakar. Halbuki,
mirası kız ile torun yarı yarıya alır.
Ana babaya nafaka
Sual: (Sen de, malın da, babanındır) hadisine göre,
evladın malı babanın mıdır? Baba, evladının malını istediği gibi harcayabilir
mi?
CEVAP
Hayır. Evlat, zengin babaya bakmaya mecbur değildir. Zengin evladın, fakir olan
Müslüman ana babaya nafaka vermesi farzdır.
Fakir evladın, fakir babasına nafaka vermesi farz değildir. Fakir olan ana
babasını kendi evine alıp, birlikte geçinirler. (Fetava-i Hayriyye)
Fakir baba, kaybolan büyük oğlunun yalnız menkul mallarını, kendi nafakası için
satabilir. Binasını, toprağını satamaz. (Dürer-ül-hükkam)
Baba bedduası
Sual: Babam ve ağabeyim Avrupa’da çalışıyor. Babam Türkiye’deki
yengemin yanında kalmamı söylüyor. (Eğer yengenle kalmazsan hakkımı helal
etmem) diyor. Yengemle aynı evde kalmam doğru mudur?
CEVAP
Yenge ve baldız yabancı kadındır. Beraber kalınmaz, haram olur. Babanın dine
aykırı olan emri ve bedduası geçerli olmaz. Babayla münakaşa etmemeli, günaha
önem vermiyorsa, başka bahane bulmalı.
Fâsık ana baba
Sual: Fâsık ana babanın her emrine itaat etmek gerekir mi?
CEVAP
Her emrine itaat gerekmez. Dine aykırı emirlerine asla itaat edilmez. Namaz
kılma, tesettüre riayet etme, şu günahı işle gibi emirlerine asla itaat
edilmez. Ana ve babanın böyle itaat lazım olmayan emirleri yapılmadığı zaman
özür ve bahane bulmalı ve yumuşak söylemeli. Yani itirazı isyan ve hakaret
şeklinde olmayıp, bir bahaneyle olmalıdır. Mesela niye içki içmedin denince,
midem ağrıyordu gibi bir bahane bulmalıdır. Yahut fâsık baba, (Beni arabanla meyhaneye
götür) dese, bir bahaneyle götürmemeli, (Önemli bir işim var) gibi bir şeyler
demelidir. Ama meyhanede sızıp kalmışsa, arabasına alıp evine getirmesi
gerekir. Mubah olan emirlerini yapmaya çalışmalıdır.
<br
Ana babanın emri
Sual: Ananın babanın, günah olmayan emirlerine itaat etmek farz mıdır?
CEVAP
Evet, farz-ı ayndır.
Ana babaya isyan
Sual: Salih ana babanın dine uygun emirlerini dinlemeyen evlat günaha
girer mi?
CEVAP
Elbette, günaha girer. Peygamber efendimiz bildiriyor ki: (Allahü
teâlâ, Musa aleyhisselama “Âsi olanın sözünün ağırlığı, dünyadaki
bütün kumların ağırlığına eşittir” buyurunca, Musa, “Ya Rabbî,
bu âsi kimdir” dedi. Allahü teâlâ, “Ana babasının sözünü
dinlemeyendir” buyurdu.) [Ebu Nuaym]
Ana babaya sert davranmak
Sual: (Ana babanın iyiliği için onlara sert davranmanın mahzuru
olmaz. Mesela, ana baba içki içse, gıybet etse, başka günahları işlese, onun
iyiliği için bunları yapma diye sert davranmak caizdir)diyenler oluyor.
Dinimiz (Ana babaya öf demeyin) buyururken, onun iyiliği için sert
davranmak nasıl caiz olur?
CEVAP
Her söyleyene itibar edilmez. Din kitaplarında, (Ana baba kâfir ise, onları
kiliseden, meyhaneden, sırtta taşıyarak bile, geri getirmek gerekir) deniyor.
Onların iyiliği için, (Kiliseye gitmeniz yanlıştır. Ben getirmem, gittiğiniz
gibi geri gelin) denmez.
Yine din kitaplarında, (Ana babası günah işleyen evlat, sert konuşmadan
bunlara bir defa nasihat eder. Kabul etmezlerse susar. Onlara dua eder) buyuruluyor.
Onun iyiliğine diye sık sık söylenmez.
Ana baba zalim olup, evlada zulmetseler de, günah işlemeyi emretseler de, yine
onları üzmek caiz olmaz. Günah olan emirleri yapılmaz, ama yine de onlara sert
konuşmak, üzmek caiz olmaz. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Rabbin rızası, ana babanın rızasında, gazabı da, ana babanın
gazabındadır.) [Buhari]
Ana babanın iyiliği için onlara sert davranan rızalarını almış olmaz, aksine
onları üzmüş olur. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı
emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile
deme, ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş! Onlara acı, tevazu
kanadını ger! “Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi, sen de
onlara merhamet et” diye dua et!) [İsra 23, 24]
Hasan-ı Basri hazretleri, (Âlim bir evladın ana babası kâfir olsa,
kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra
öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur) buyuruyor. Şu
hâlde, ana babanın iyiliği için onlara sert davranmak caiz değildir.
Fâsık ana babanın hakkı
Sual: Annem ve babam, (Namaz kılma, oruç tutma, tesettüre
riayet etme, biraz içki iç!) diyorlar. Bunları yapmazsam beddua
edeceklerini söylüyorlar. Dinde ana babanın hakkı çok önemli olduğu için,
onların sözlerini dinlemezsem günaha girmiş olur muyum?
CEVAP
Ana babaya, ana baba hakkını veren Allah’tır. Ancak onlara kendi emrine aykırı
bir hak vermemiştir. Mesela onların (Namaz kılma!)deme hakları
yoktur. Allah'a asi olan işte, kula yani ana babaya ve âmire itaat edilmez.
Dine uymayan ve çocuğunu İslâmiyet'e uygun yetiştirmeyen ana babanın, evladı
üzerinde dinimizin bildirdiği ana babalık hakkı yoktur. Büyütme, yedirip içirme
gibi hakları vardır sadece. Onların haksız olarak ettiği beddualar da geçerli
olmaz.
Salih ana baba hakkı
Sual: Ana baba hakkı neden önemlidir?
CEVAP
Fâsık, sapık veya kâfir ana babanın, ana babalık hakkı olmaz, normal hizmet
etme, onları büyütme hakkı olur. Salih ana babanın ana babalık hakkı vardır.
Salih ana babayı razı eden, Allahü teâlâyı razı eder. Allahü teâlânın rızası,
salih ana babanın rızasındadır. Çünkü doğru imanımızı ilk olarak, salih ana
babamızdan öğrendik. Onlar ilk mürşidimizdir. Onun için, salih ana babanın
hakkı çok büyüktür.
Ana babaya saygı
Sual: Ana babanın önünden yürümek uygun değil midir?
CEVAP
Evet, uygun değildir. Ana babasının önünden yürüyen, itaatsiz ve âsidir. Ancak,
yolda eziyet veren şeyler varsa, onları kaldırıp yol açmak için veya başka bir
yardım için önlerinden yürünebilir. (Şir’a şerhi)
Anneyi razı etmek
Sual: Camimize gelen yabancı bir vaiz, Eshab-ı kiramdan Alkama’nın
menkıbesini anlatıp, (Annesine isyan etmişti. O hakkını helâl
etmeseydi, ebedî cehennemlik olacaktı) dedi. Anneye isyan eden kâfir
mi oluyor? Bir de, (Son nefeste kelime-i şehadet getirmeyen kâfir
olarak ölür) deniyor. İnsan uykuda iken veya âniden ölse, kâfir olarak
mı ölür?
CEVAP
Günümüzde, kendi görüşlerini dinin emri gibi anlatan zamane hocalarını
ihtiyatla dinlemelidir. Çünkü yanlış söyleme ihtimalleri çoktur.
O menkıbede Peygamber efendimiz, onun annesine, oğluna hakkını helal etmezse,
Cehennemde azap çekeceğini bildiriyor. Ebedî azaptan bahsedilmiyor.
Salih ana babaya isyan etmek haramdır, ama küfür değildir. Allahü teâlâya isyan
ediyoruz. Her günah bir isyandır. Günah işlemekle insan kâfir olmaz. Son
nefesinde kelime-i şehadet getiremeyen de kâfir olarak ölmez.
Ehl-i sünnet itikadında, amel imandan parça değildir, yani insan ne kadar büyük
günah işlerse işlesin kâfir olmaz. Zerre kadar imanı olan sonunda Cennete
girer.
Kalb krizi, trafik kazası, bir bombanın patlaması gibi sebeplerle kelime-i
şehadet getiremeden veya uyurken ölen Müslüman, imansız ölmüş olmaz. Âniden
ölüp de, son sözünün kelime-i şehadet olmaması ona zarar vermez. İki hadis-i
şerif:
(Âniden ölmek, müminlere rahmet, facirlere ise üzüntüdür.)[Beyhekî]
(Âni ölüm, müminlere rahat, kâfirlere ise azaptır.) [Taberanî]
Facir, yani kötü kişi, âniden ölmeyip de, hastalık çekerek ölürse, günahlarına
tevbe etme imkânı vardır. Kâfir olan da, imana gelebilir. Onun için kâfirlere
ve facirlere âni ölüm iyi değildir. Fakat salihlerin ansızın ölmeleri onlar
için bir nimet olur. Aylarca veya yıllarca hasta yattıktan sonra ölmek çok
sıkıntılı olur. Ama bu sıkıntılar, çoğunun sonsuz saadetine sebep olabilir.</br
Sual: Muhtaç veya fakir olan ana-babaya, kız ve erkek
evlatlar eşit miktarda mı veya ne nispette bakmakla yükümlüdürler?
Cevap: Zengin olan çocukların, fakir olan ana-babalarına nafaka
vermesi farzdır. Kız ve oğlan çocuklar eşit miktarda verir. Anaya, babaya
bakmak, bunlar öldüklerinde daha çok miras alacak olana farz değildir. Bunlara
daha yakın olana ve onların parçası olana farzdır. Oğlunun oğlu ile kızı
bulunan anaya, babaya yalnız kızları bakar. Halbuki, mirası, dinen kız ile
torun yarı yarıya alır. Kızının çocuğu ile erkek kardeşi bulunana, torunu
bakacaktır. Halbuki, dinen mirasın hepsini erkek kardeş alır. Kızlarının
çocuklarına hiç miras düşmez.
Sual: Anası, babası günah işleyen bir kimse, bunlara
doğruyu söyleyip nasihatte bulunması gerekir mi?
Cevap: Anası, babası günah, haram işleyen bir kimse, bunlara bir kere
nasihat eder. Anası, babası kabul etmezlerse, susar, onlarla münakaşa etmez,
sadece onlara dua eder.
Sual: Bir baba, çocuğunu din bilgilerini öğrenmesi için
zorlayabilir mi, buna babanın hakkı var mıdır?
Cevap: Çocuğun, Kur’ân-ı kerimi, edebleri ve farzları, haramları,
ehl-i sünnet itikadını öğrenmesi için babası ikrah eder, zorlar.
Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek
Sual: Müslüman olmayan ana, babaya hizmetin, bunları ve akrabaları ziyaret
etmenin, bunlarla görüşüp sohbet etmenin, dinimiz açısından hükmü nedir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Bezzâziyye fetvâsında deniyor ki:
“Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. Fısk, günah anlatan şiir dinlemek
mekruhtur. Günah işlemeyi istemek günah olmaz. İşlemeye karar verirse, yalnız
karar vermek günahı yazılır. İşlemek günahı yazılmaz. Küfür, inkâr ve küfre
sebep olan şeyler böyle değildir. Bunlara karar verince iman gider, kâfir olur.
Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek
lazımdır. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine
gitmemelidir. Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lazımdır.
Kâfirlerle birlikte yiyip içmek, bir iki kere caizdir. Her zaman ise, mekruh
olur. Ücret karşılığı, şarap yapmak için üzüm sıkmak mekruhtur. Kilise
tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi günah değildir.”
Görülüyor ki, İslâmiyete uymaya gericilik diyen, yani ibadet
yapmayı ve haramlardan sakınmayı beğenmeyen ananın, babanın evine gidilmez.
Böyle olan akrabanın evine de gitmek caiz değildir. Başka özürler, sebepler
söyleyerek gitmemeli, kalp kıracak, fitne çıkaracak şeyler söylememelidir. Hiç
kimse ile münakaşa etmemelidir. Münakaşa etmek, dostluğu giderir, düşmanların
çoğalmasına sebep olur. Fitne çıkarmamalı, dost ve düşman ile de tatlı
konuşmalı, herkese karşı güler yüzlü olmalıdır. Bidat sahiplerine ve açıkça
günah işleyenlere tatlı dil ve güler yüz caiz olmadığı için, zaruret olmadıkça,
bunlarla karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, zaruret miktarını aşmamalıdır.