Evladın ana-baba üzerindeki hakları nelerdir?
Evladın ana baba üzerindeki hakları
CEVAP
Evladın, ana-baba üzerinde hakları vardır. Bazıları şöyledir:
1- İleride, çocuk annesiyle kötülenmemesi için, evladına anne
olacak kızı, iyi yerden seçmelidir. Saliha olmasına dikkat etmelidir!
2- Çocuğa iyi isim koymalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuğa güzel bir ad koymak, evladın baba üzerindeki haklarındandır.) [Beyheki]
Ahmed, Muhammed, Mahmud gibi Peygamber efendimizin isimlerini koymalıdır!
Allahü teâlâ, (Habibimin isminde olan müslümana azap etmeye hayâ
ederim) buyurdu. Resulü de, (Üç oğlu olup da, birine benim
adımı vermeyen, cahillik etmiş olur) buyurdu. (Taberani)
3- Çocuğu güzel terbiye etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuğu güzel terbiye, evladın babasındaki haklarındandır.)[Beyheki]
(Evladınıza ikram edin, onları edepli, terbiyeli yetiştirin!) [İbni
Mace]
(Çocuğu terbiye etmek torunlara sadaka vermekten daha sevaptır.) [Tirmizi]
4- Çocuğa karşı şefkatli davranmalıdır! Peygamber efendimiz
aleyhisselam, torununu öperken biri görüp, (Ya Resulallah, benim on çocuğum
var, hiç birini öpmem) dedi. Ona, (Merhamet etmeyen merhamet bulamaz) buyurdu.
(Buhari)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuklarınızı çok öpün, her öpmenizde Cennetteki dereceniz yükselir.) [Buhari]
(Çocuk kokusu Cennet kokusudur.) [Taberani]
5- Çocuklara beddua etmemelidir. İbni Mübarek hazretleri, çocuğunu
şikayet edene, (Çocuğa beddua ettin mi?) dedi. O da, evet deyince, (Çocuğun
ahlakını sen bozdun) buyurdu.
6- Çocuklara iyilik etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evladınıza ikram edin, ana-babanın sizde hakkı olduğu gibi, evladınızın da
sizde hakkı vardır.) [Taberani]
7- Çocuğu helal gıda ile beslemelidir! Haram gıdanın etkisi çocuğun
özüne işler, çocukta uygunsuz işlerin meydana gelmesine sebep olur. Hadis-i
şerifte (Yiyip içtikleriniz helal, temiz olsun! Çocuklarınız, bunlardan
hasıl olur) buyuruldu. (R.Nasıhin)
8- Babanın, çocuklarına ilim, edep ve sanat öğretmesi farzdır.
Önce, Kur'an-ı kerim okumasını öğretmelidir. Sonra imanın ve İslam’ın
şartlarını öğretmelidir. Yedi yaşından itibaren namaz kılmaya alıştırmalıdır!
Dünya ve ahirette kurtuluş ilimledir. Çocuğu, din bilgilerini öğrendikten
sonra, okula göndermeli, lise ve üniversite tahsili yaptırmalıdır. Dinini
öğrenmeden mektebe gönderilirse, artık bunları öğrenecek vakit bulamaz. Din
düşmanlarının tuzaklarına düşüp, onların yalanlarına aldanır. Dinsiz ve İslam
ahlakından mahrum olarak yetişir. Dünya ve ahirette felaketlere sürüklenir.
Millete zararlı olur. Kendine ve başkasına yapacağı kötülüklerin günahları,
ana-babasına da yazılır. Çocuğunu, din bilgilerini öğretmeden önce, kâfir ve
Hristiyanların mekteplerine göndermenin büyük zararları, İrşad-ül-hiyara kitabında
yazılıdır.
9- Çocuk akıl baliğ olup evlendikten sonra ona şöyle demelidir:
(Evladım, seni terbiye ettim. Okutup, evlendirdim. Dünyada bir felakete,
ahirette azaba uğramaktan Allahü teâlâya sığınırım. Aklını başına topla, buna
göre çalış!) [İ.Hibban]
10- Ahnef bin Kays hazretleri buyurdu ki:
(Çocuklar için zorluklara katlanmalı, onların ayakları altında yumuşak yer,
başları üstünde gölge olmalıyız! Onlara sert davranmayalım ki bizden
uzaklaşmasınlar. Bizden usanıp ölümümüzü beklemesinler. Uygun isteklerini
yerine getirmeli, hiddetlenirlerse teskine çalışmalıyız!)
11- Çocuklar arasında adalete riayet etmelidir. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Hediye verirken çocuklarınız arasında eşitliğe riayet ediniz!) [Taberani]
12- Fudayl bin Iyad hazretleri buyurdu ki:
(Ana-babasına iyilik eden, akrabasını ziyaret eden, din kardeşine ikramda
bulunan, çoluğu çocuğu ve hizmetçisi ile iyi geçinen, dinini koruyan, malını
iyi yerlerde harcayan, dilini tutan, gözünü haramlardan koruyan, fuzuli
işlerden uzak duran ve Rabbine ibadet eden mürüvvet ehlidir.)
13- Baba, yapmayacağını zannettiği emri çocuğuna söylememelidir.
Söyleyip de onu itaatsizliğe sürüklememelidir. Salih zatın biri, oğlundan
hiçbir şey istemezdi. Sebebi sorulunca, (Bir şey istediğim zaman, oğlumun bana
karşı gelmesinden korkarım. Karşı gelince, Cehenneme müstahak olur. Ben de
oğlumun ateşte yanmasına razı olamam) buyurdu. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şunlar, saadet alametidir: Saliha hanım, itaat eden çocuklar, salih
arkadaş.) [Hakim]
Çocuğun da hakkı var
Bir adam, Hazret-i Ömer’e, oğlunu şikayet eder. Hazret-i Ömer, bu kimsenin
oğluna der ki:
- İmandan sonra birinci vazifemiz ana babanın kalbini kırmamaktır. Onlar ne
kadar kötü olsalar da, yine her şeyin üstünde hakları vardır. Onların kalbini
kıranın ibadeti kabul olmaz. Müslüman doğmamıza ve Müslüman yetişmemize sebep
olan ana babamızın kalbini kırarsak Cennete nasıl gireriz? Onlar bize hakaret
etse de, yalvararak gönüllerini almamız lazımdır. Müslüman ana babamız, bizden
razı olmadıkça, Allahü teâlânın sevdiği kulu olmak çok zordur.
Çocuk Hazret-i Ömer’e der ki:
- Ya Emir-el-müminin, söylediklerini aynen kabul ediyorum. Fakat çocuğun ana
babası üzerinde hiç mi hakkı yoktur?
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
- Evet çocuğun da hakkı vardır. Evlenirken çocuklarına anne olacak kızı veya
kadını iyi aileden seçmesi, çocuğa güzel bir isim koyması ve dinini öğretmesi
gerekir.
Çocuk, Hazret-i Ömer’e şöyle cevap verdi:
- Babam, bana terbiye nedir öğretmedi. Anam ise, zenci bir Mecusinin kızı idi.
İsmimi “Karaböcek” koymuş ve Allah’ın kitabından bana bir harf bile öğretmedi.
Maalesef dinim hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Hazret-i Ömer, çocuğun babasına dedi ki:
- Gelmiş, bir de bana oğlunu şikayet ediyorsun; halbuki sen onun hakkını
çiğnemiş ve o sana kötülük etmeden, sen ona kötülük etmişsin.
Sual: Bazı kimseler, “Çocuk din dersini, ancak lise, hatta
üniversiteyi bitirince öğrenmelidir. Daha önce öğrenirse aklı karışır. Fen
bilgilerini öğrenmesi ve inanması zor olur” diyorlar. Çocuğa küçükken dinini
öğretmek gerekmez mi?
CEVAP
Fen bilgisi din bilgisinden ayrı değildir. Fen bilgisi İslami ilimlerin bir
koludur. İslami bilgileri öğrenen fen ilimlerini de öğrenir. Her Müslüman,
çoluk çocuğuna ve emri altında bulunanlara dinini öğretmekle sorumludur. Bir
hadis-i şerif meali:
(Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de
evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara
Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Müslim]
Bir âyet meali de şöyledir:
(Ey iman edenler, yakıtı insan ve taş olan Cehennem ateşinden kendinizi ve
çoluk çocuğunuzu koruyun.) [Tahrim 6]
İyiliğe de, kötülüğe de sebep olanlar, yaptıkları işe ortak olurlar. Üç hadis-i
şerif meali:
(Dinimizde iyi bir çığır açan, bununla amel edenler gibi sevaba kavuşur,
onların sevabından da hiçbir şey eksilmez. Kim de, dinimizde kötü bir çığır
açarsa, onların günahı, ona da verilir, o kötü yoldakilerin günahından hiçbir
şey eksilmez.) [Müslim]
(Hayra delalet eden [yol gösteren, sebep olan] o hayrı
yapan gibi sevaba kavuşur.) [Taberani]
(Bir Müslümanın evladı ibadet edince, kazandığı sevap kadar, babasına da
verilir. Bir kimse, çocuğuna dinini öğretmeyip, günah olan şeyler öğretirse, bu
çocuk ne kadar günah işlerse, babasına da o kadar günah yazılır) [S.
Ebediyye]
(Ağaç yaşken eğilir) ve (Demir tavında dövülür) gibi ata sözleri meşhurdur. Her
şey zamanında yapılır. Bir hadis-i şerif meali:
(Çocukken öğrenilen şey, taş üzerine kazılan nakış gibi kalıcıdır.
Yaşlandıktan sonra öğrenmeye kalkması ise, su üzerine yazı yazmaya benzer.) [Hatib]
Bu bakımdan çocuklarımıza ilkönce, dinimizin emir ve yasaklarını ve Kur’an-ı
kerimi öğretmeliyiz. Daha sonraya bırakmamalıyız. (Helekel-müsevvifun) hadis-i
şeriftir. Anlamı ise, (Hayırlı işlerinizi hemen yapın. Yarına
bırakmayın, yoksa helak olursunuz) demektir. Hayırlı işlerin birincisi
ve en önemlisi çoluk çocuğuna İslamiyet'i öğretmektir. Her Müslümanın bu
birinci görevi hemen yapması, yarınlara bırakmaması gerekir.
Babanın, çocuklarına dinini öğretmesi
Sual: Bir babanın, çocuklarının nafakasını temin edeceği gibi, onlara dinlerini
de öğretmesi, vazifesi midir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîkada deniyor ki:
“Çocuğunu ve nafaka vermesi lazım olan akrabasını aç bırakarak ve İslâm
terbiyesinden mahrum ederek zayi etmek günahtır. Analardan, baba ve dedelerden
ve çocuklardan, torunlardan başka olan yakınlara, Akraba denir.
Zengin kimsenin fakir ve çalışamayacak hâlde olan akrabasına nafaka vermesi
vaciptir. Çalışabilen erkek büyük akrabaya, fakir olsalar da, nafaka verilmez.
Fakir olan yetim çocukların ve dul kadınların nafakaları, sağlam olsalar da,
zengin akrabasına vacip olur. Küçük çocukların anneleri ve amcaları bulunsa,
yahut anneleri ve ağabeyleri olsa, zengin iseler, çocukların nafakalarını,
miras oranında, ortaklaşa verirler. Babanın, çocuklarına ilim, edeb ve sanat öğretmesi
farzdır. Önce, Kur’ân-ı kerim okumasını öğretmelidir. Sonra imanın ve İslâmın
şartlarını öğretmelidir.”
Çocuk Kur’ân-ı kerim okumasını ve din bilgisini öğrenmeden
mektebe gönderilirse, artık bunları öğrenecek vakit bulamaz. Din düşmanlarının
tuzaklarına düşerek, onların yalanlarına, iftiralarına aldanır. Dinsiz ve İslâm
ahlakından mahrum olarak yetişir. Dünyada ve ahirette felaketlere sürüklenir.
Cemiyete ve millete zararlı olur. Kendine ve başkalarına yapacağı kötülüklerin
günahları, anasına babasına da yazılır. Çocuğunu, din bilgilerini öğretmeden
önce, kâfirlerin, Hristiyanların mekteplerine göndermenin büyük zararları,
İrşâd-ül-hiyâra fî-tahzîr-il-müslimîn min medârisin-Nasârâ kitabında uzun
yazılıdır.