Teravih namazı kılmak sünnettir
05/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Teravih namazını, kadın, erkek her Müslümanın kılması gerekir mi, cemaatle kılınması ve camiye gidilmesi şart mıdır?
Cevap: Teravih namazı ile
alakalı olarak Nûr-ül-îzâh şerhinde ve hâşiyesinde buyuruluyor ki:
“Erkeklerin
ve kadınların, yirmi rekat teravih namazı kılması, sünnet-i müekkededir.
İnanmayan sapıktır ve şahitliği kabul olmaz. Resulullah Efendimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem) birkaç gece, teravihi cemaatle sekiz rekat olarak kıldı.
Evlerine gidince, yirmi rekate tamamladılar. Yalnız olarak yirmi rekat kıldığı
da bildirilmiştir. Dört mezhebde de yirmi rekattir. Sünnet olduğu buradan
anlaşıldı. Üç halife ve zamanlarındaki Eshab-ı kiramın hepsi, cemaatle yirmi
rekat kıldılar. Bu halifelere ve Eshab-ı kiramın icmaına uymamız, hadis-i şerif
ile emrolunmuştur.”
Teravih
namazı, yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır. Bir kimse,
yatsıyı kılmadan önce teravihi kılamaz. Vitirden sonra ve sabah namazına
kadar kılınabilir. Fecir doğunca kılınamaz, kaza da edilmez. Çünkü teravih
kuvvetli sünnet ise de, akşam ve yatsının son sünnetleri kadar kuvvetli
değildir. Bu sünnetler ise, kaza edilmez. Yalnız farz namazlar ile vitrin
kazası lazımdır. Teravih namazı, Şâfiide kazâ edilir.
Teravihi
cemaat ile kılmak, sünnet-i kifayedir. Camide cemaatle kılınınca, başkaları
evde yalnız kılabilir, günah olmaz. Fakat, camideki cemaat sevabından mahrum
kalır. Evde, bir veya birkaç kişi, cemaatle kılarsa, yalnız kılmaktan yirmiyedi
kat fazla sevap kazanılır.
Her iki
rekatte bir selam verilip, hemen sonraki rekate kalkılır. Yahut dört rekatte
bir selam verilir. Her dört rekat arasında, dört rekat kılacak kadar oturup,
salevat veya tesbih okunur veya sessizce oturulur. İki rekatte bir selam vermek
ve her iftitah tekbirinde niyet etmek daha iyidir.
Yatsıyı
cemaatle kılmayanlar, toplanıp da, teravihi cemaatle kılamazlar. Çünkü
teravihin cemaati, farzın cemaati olması lazımdır. Yatsıyı cemaatle kılmayan
bir kimse, farzı yalnız kılıp, sonra teravihi kılan cemaate katılabilir.
Sual:
Hastanın, hamile kadının ve harb eden askerin oruç tutması gerekir mi?
Cevap: Hasta, hastalığı artacak ise, hamile
kadın, süt veren kadın, harb eden asker zayıf olursa, oruç tutmaz. İyi
olunca kaza eder.
