"Onu imtihan edelim!"
06/06/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Seyyid Ebül Vefâ hazretlerini sevmeyen fitneciler zamânın
sultânına; “Sultânım! En güvendiğiniz kimseler bile sizden ayrılıp o
zâtın hizmetine giriyor” dediler.
Sultânın
kafası karıştı.
Âlimleri
çağırıp sordu:
“Ebül
Vefâ'yı ne yapalım?”
Âlimler;
“İmtihan
edelim. En güç dînî meseleleri soralım. Cevaplayamazsa işini bitirelim”
dediler.
Sultân
emretti:
“Tamam,
gidip bunu haber verin kendisine!”
Gidip
söylediler.
Mübârek
zât; “Peki, filân yeri kazın. Orada demirden bir minber bulacaksınız.
Onu çıkarıp etrâfında bolca ateş yakarak iyice kızdırın. Kırmızı kor hâline
gelince ben o minbere çıkar ve suâllerinize oradan cevap veririm” buyurdu.
Dediği
gibi yaptılar.
Halk
meydana doldu.
Sultân
yerine oturdu.
Âlimler
yerlerini aldılar. En son Ebül Vefâ hazretleri geldi ve “Besmele” çekip çıktı
kızgın minbere.
Halk
bu hâli gördüler.
Bir
dehşete kapıldılar!
Büyük
zât; “Ey âlimler! Haydi, ne soracaksanız sorun” buyurdu.
Âlimler,
o anki şaşkınlıktan soracakları şeyleri unutmuşlardı!
Ama
o, hepsini biliyordu.
Her
suâli tek tek cevapladı.
Ve
minberden indi.
Bu
kerâmeti gören âlimler ve Bağdat halkı elini öpüp özür dilediler. Sultân da bu
kerâmeti görüp anladı nihâyet bu zâtın büyüklüğünü.
“İhlâsla” tâbi oldu kendisine.