İslâmın yayılmasına hizmet etmek
25/08/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü
"İslâma yapılacak en
büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitaplarını alıp, gençlere dağıtmakla olur."
Sual: İslâm dininin doğru
olarak öğrenilmesi ve bu bilgilerin insanlara ulaştırılması konusunda, kadın,
erkek her Müslüman sorumlu mudur?
Cevap: Bu
konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 1. cilt, 193. mektubunda
buyuruyor ki:
“Bugün Müslümanlar kimsesiz
kaldı. Din düşmanları her taraftan saldırıyor. Bugün, İslâma hizmet için bir
lira vermek, başka zaman verilen binlerce liradan daha çok sevaptır. İslâma
yapılacak en büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitaplarını alıp, gençlere dağıtmakla
olur. Hangi talihli kimseye bu hizmeti nasip ederlerse, çok sevinsin, çok
şükretsin. İslâma hizmet etmek her zaman sevaptır. Fakat, İslâmın zayıf olduğu,
yalanlarla, iftiralarla, Müslümanlık yok edilmeye çalışıldığı bu zamanda, Ehl-i
sünnet itikadını yaymaya çalışmak, kat kat daha çok sevaptır. Resûlullah
efendimiz, Eshâb-ı kiramına karşı buyurdu ki:
(Siz öyle bir zamanda
geldiniz ki, Allahü teâlânın emirlerinden ve yasaklarından onda dokuzuna uyup,
onda birine uymazsanız, helak olursunuz, azap görürsünüz! Sizden sonra,
öyle bir zaman gelecek ki, o zaman, emirlerin ve yasakların yalnız onda birine
uyan kurtulacaktır.)
Hadîs-i şerifte bildirilen zaman,
işte bu zamandır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için,
keramet sahibi olmak, âlim olmak şart değildir. Her Müslümanın bunu yapmak için
uğraşması lazımdır. Fırsatı kaçırmamalıdır. Kıyamette her Müslümana, bunu
soracaklar, İslâma niçin hizmet etmedin diyeceklerdir. Özür, bahane, kabul
edilmeyecektir. Peygamberler, insanların en üstünleri iken, hiç rahat oturmadı.
Allahü teâlânın dinini yaymak için, gece gündüz uğraştılar. Bu yolda
çalışırlarken, Allahü teâlâ da, bunlara yardım eder, mucize yaratırdı. Bizim
de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymamız ve Müslümanlara
iftira edenlerin, yalancı olduklarını, gençlere, dostlara bildirmemiz lazımdır.
Bu yolda malı, kuvveti, mesleği ile çalışmayanlar, azaptan kurtulamayacaklardır.
Bu yolda çalışırken, sıkıntı çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir.
Peygamberler, Allahü teâlânın emirlerini bildirirken, çok sıkıntı çekerlerdi.
Onların en üstünü olan Muhammed aleyhisselam;
(Benim çektiğim eziyet
gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi) buyurdu.”