"Allah'ın kullarını irşâd et!"
01/09/2019 Pazar Köşe yazarı A.U
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, bir
gün bir yerden geçerken iki kimseyi gördü.
Münâkaşa ediyorlardı.
Biri Hristiyan’dı.
Öteki Müslüman.
Onlara yaklaştı.
Ve merakla sordu:
“Niçin münâkaşa edersiniz?”
Müslüman arz etti ki:
“Efendim, bu kimse, (Bizim Peygamberimiz, sizinkinden üstündür) diyor.
Büyük zât, Hristiyana sordu:
“Sen, bu iddiânı nasıl isbât edeceksin?”
O dedi ki:
“Bizim peygamberimiz ölüyü diriltirdi, onun için o daha üstündür.”
Gavsül âzam ona sordu:
“Ey kişi! Ben peygamber değilim. Sâdece o Resûlün ümmetinden biriyim. Ben
ölüyü diriltirsem, Müslüman olur musun?”
“Evet, olurum” dedi.
O vakit buyurdu ki:
“Bana, eski bir kabir göster.”
Hristiyan da;
“Meselâ şu” dedi.
Büyük velî yaklaştı.
Ve o Hristiyâna;
“Burada yatan, şarkıcı bir kadındır. İstersen şarkı söylerken dirilteyim” buyurdu.
Hristiyân dedi ki:
“Tamam, öyle dirilsin.”
Büyük velî kabre döndü.
Ve seslendi ki:
“Allah'ın izniyle kalk!”
O anda kabirde bir hareket oldu.
O mezar boydan boya yarıldı.
Ve bir “kadın” çıktı içinden.
Hem de şarkı söyleyerek.
Bir müddet öyle kaldı.
Sonra kabre girdi tekrar.
Adam bunu gördü.
Şehâdeti söyleyip, Müslüman oldu.