Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için
07/10/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Muhammed Seyfullah hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin
torunlarındandır. 1743 (H.1156) senesinde doğdu. Kayyûm-i Cihan ismiyle meşhur
oldu. Önce babası Gulâm Muhammed Ma'sûm-i Sânî'nin teveccüh ve feyizleriyle
yetişti. Onun vefâtından sonra da kardeşi Şâh Gulâm Muhammed'den feyiz alarak
yetişti ve icâzet aldıktan sonra talebe yetiştirdi. 1797 (H.1212) senesinde
Afganistan’da Kâbil'de vefât etti. Bir sohbetinde şöyle anlattı:
Yüksek üstadımız İmam-ı Rabbânî hazretleri, Mektubatının 1. cild
59. mektubunda buyuruyorlar ki: Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için, üç şey,
muhakkak lâzımdır: İlim, amel, ihlâs. İlim de, iki kısımdır: Birisi yapılacak
şeyleri öğrenmektir ki, bunları öğreten ilme (Fıkıh ilmi) denir.
İkincisi, îtikad edilecek, kalb ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları
bildiren ilme (İlm-i kelâm) denir.
İlm-i kelâmda Ehl-i sünnet vel cemaat âlimlerinin, Kur'ân-ı kerimden ve hadis-i
şeriflerden anladığı bilgiler vardır. Cehennemden kurtulan, yalnız bu
âlimlerdir. Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara, onların yolunda bulunanlara
müjdeler olsun. Onlara uymayanlara, yollarından sapanlara, onların bilgilerini
beğenmeyenlere ve aralarından ayrılanlara, yazıklar olsun! Ayrıldılar,
başkalarını da saptırdılar. Müminlerin Cennette Allahü teâlâyı göreceklerine
inanmayanlar oldu. Kıyâmet günü, iyilerin, günahlılara şefaat edeceklerine
inanmayanlar oldu. Eshâb-ı kirâmın kıymetini ve yüksekliğini anlamayanlar ve
Ehl-i beyt-i Resûlü sevmeyenler oldu.
Ehl-i sünnet âlimleri diyor ki: "Eshâb-ı kirâm kendileri
arasında, en yükseği, Ebû Bekr-i Sıddîk (radıyallahü anh) olduğunu söz birliği
ile söylemiştir." Ehl-i beyt için ise, (Ehl-i beytim, Nuh aleyhisselâmın gemisi
gibidir. Binen kurtulur, binmeyen boğulur) hadis-i şerifi
yetişir.
Büyüklerimizden bazısı buyurdu ki: Peygamberimiz, Eshâb-ı kirâmı
yıldızlara benzetti. Yıldıza uyan, yolu bulur. Ehl-i beyti de, gemiye benzetti.
Çünkü gemide olanın, yıldıza göre yol alması lâzımdır. Yıldızlara göre
yürümezse, gemi sâhile kavuşamaz. Boğulmamak için, hem gemi, hem yıldız lâzım
olduğu gibi, Eshâb-ı kirâmın hepsini ve Ehl-i beytin hepsini sevmek, saymak
lâzımdır. Birini sevmemek, hepsini sevmemek olur. Çünkü insanların en iyisinin
sohbeti ile şereflenmek fazîleti, hepsinde vardır. Sohbetin fazîleti ise, bütün
fazîletlerin üstündedir.