Hilâli görünce oruca başlamak

23/04/2020 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Bir şehirde hilâl görülünce, bütün dünyada oruca başlamak lazım olur.

 

Sual: Ramazan ayının başladığının bilinmesi için, gökte hilâlin, yeni ayın görülmesi gerekir mi? Eğer böyle bir durum yoksa nasıl hareket edilir?

Cevap: Bu konuda Merâkıl-felâhtaki hadis-i şerifte;

(Ayı görünce oruç tutunuz! Tekrar görünce, orucu bırakınız!) buyuruldu. Bu emre göre, ramazan ayı, hilâlin yani yeni ayın görülmesi ile başlar. Hilâli görmeden önce yapılan hesap ve takvim ile başlamanın caiz olmadığını, İbni Âbidîn, Eşi'at-ül-leme'ât ve Ni'met-i islâm sahipleri bildirmişlerdir. Şaban ayının otuzuncu gecesi, güneş gurub edince, batınca, hilâli aramak ve görünce gidip kadıya haber vermek, vâcib-i kifâyedir.

Ramazan ayının girmiş olması için şabanın 29. günü, gurub vaktinde hilâli, yani gökte yeni ayı aramak ve ayı görmek, eğer görülmezse, şaban ayını otuz güne tamamlamak lazımdır. Şabanın otuzuncu günü öğle namazı zamanına kadar oruç tutup, o gün ramazan olduğu ilan edilmezse, orucu bozmak lazım olur. Bozmayıp oruca devam etmek tahrimen mekruhtur. Ramazana, hilâli görmeden başlayıp, 29. gecesi bayram hilâli görülürse, şaban rüyet ile başlamış ise, bayramdan sonra bir gün kaza edilir. Rüyet ile başlamamış ise, iki gün kaza tutulacağı Hindiyye ve Kâdîhânda yazılıdır.

Bulutlu havada hilâli bir adil Müslüman kadın veya erkeğin gördüm demesi ile, açık havada ise, birçok kimsenin şahadet etmesi, söylemesi ile, kadı, ramazan olduğunu ilan eder. Kadı bulunmayan yerlerde, hilâlin bir adilin gördüm demesi ile ramazan olur. İki adilin gördüm demeleri ile bayram olur. Adil demek, büyük günah işlemeyen ve küçük günaha alışık olmayan demektir. Adaleti şüpheli olanın da sözü kabul olunur. Ramazana ve bayrama takvim ve hesap ile başlamak caiz olmadığı Fetâvâ-ı Hindiyyede de yazılıdır. Hadîkada deniyor ki:

“Bidat sahibi olan yani yetmişiki fırkanın hepsi, Ehl-i kıble oldukları hâlde, adil değildirler.” Dürr-ül-muhtârda şahitliği anlatırken deniyor ki:

“Müslümanı kötülemek günahtır. Adaleti yok eder. Şahitliği kabul olmaz.”

Bunun için, ramazanın, bayramın ve hac zamanının gelmesini ve iftar ve namaz vakitlerini anlamakta ve bütün din işlerinde, mezhebsizlerin sözlerine uymak caiz değildir.

Şabanın otuzuncu gecesi, bir şehirde hilâl görülünce, bütün dünyada oruca başlamak lazım olur.