Allah'a tevekkül etmek farzdır!..
08/02/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Kim Allah'a tevekkül
ederse, Allahü teâlâ onun kalbini hikmet nûruyla doldurur."
Muhammed bin Ahmed Basrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
Basra'da doğdu. 909 (H.297) senesinde orada vefât etti. Sehl bin Abdullah-ı
Tüsterî'nin hizmetinde ve sohbetinde bulundu. Tasavvuf yolunda ilerleyip yüksek
mânevî derecelere kavuştu. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Bir kimse, ayıplarının örtülmesini ve gizlilik perdesinin
yırtılmamasını isterse; kendisine âsî ve kaba davranana hilm ve yumuşaklık
göstersin. Elinde olan şeylerle insanlara ihsân ve ikrâmda bulunsun."
"Tevekkül, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve
selem) hâli; kesb, çalışıp kazanmak da, O'nun sünnetidir. Kim Allah'a
tevekkül ederse, Allahü teâlâ onun kalbini hikmet nûruyla doldurur. Allahü
teâlâ her istediğinde ona kâfi gelir, onu sevdiği her şeye kavuşturur. Allahü
teâlâ, Talâk sûresi 3. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Kim Allah'a tevekkül ederse,
O, ona kâfidir) buyuruyor. Bunun için Allahü teâlâ her işinde o kimseye
kâfidir. Allahü teâlâya tevekkül etmek farzdır. Çünkü Allahü teâlâ, Kur'ân-ı
kerîmde Mâide sûresi 23. âyetinde meâlen; (Eğer gerçek müminlerseniz, Allahü
teâlâya tevekkül ediniz) buyuruyor."
"Yalancı kerem sâhibi, riyâkâr huylu olan kimselerle
dostluk etmekten kendini uzak tut ve hakîkî dostlar olan Allah adamlarıyla
berâber yaşa. Eğer kerem sâhibi gibi görünen kimselerle berâber bulunursan,
hakîkî dostlardan uzaklaşır, onlarla ülfet, yakınlık ve muhabbeti kesersin.
Eğer riyâkâr, kötü huylu kimselerden usanır, dostluğunu kesersen; helâk
olmaktan kurtulur, yüksek makamlara ulaştırılırsın. Bu hâl sende hâsıl olduğu
zaman, senin için büyük bir kıymet de hâsıl olur ve sen kıymetlenirsin (çünkü,
Allahü teâlânın velî kulları, hakîkî dostlarıyla berâber bulunanlar, bir gün
onlardan olurlar.)"
"Dünyânın oğullarına (dünyâ malı, mevkii, şan, şöhret,
para, çocuk vs.) karşı zâhid olmak, onlara kıymet vermeyip terk etmek; akıllı
kişinin şânındandır. Çünkü onlar kendisini meşgûl eder, Allahü teâlâyı zikirden
alıkor. Kendisi, din ve dünyâ işlerinin düzgün olmasını istediği hâlde, dünyâ
oğulları öyle değildir."
Bir gün kendisine; "Velî halk içinde nasıl tanınır?
Alâmetleri nelerdir?" diye sorulunca, evliyânın, Allahü teâlânın
dostlarının alâmetlerini şöyle bildirdi:
"Velî, dilinin çok tatlı olması, ahlâkının güzel olması, özür dileyenlerin özrünü kabûl etmesi, ister iyi ister kötü olsun, bütün mahlûkâta tam bir şefkat ve merhametle, acımasıyla anlaşılır."