Tuğladan yastık!..
08/10/2018 Pazartesi / Köşe yazarı A.U
Tuğladan yastık!..
08.10.2018
Buhara’da yetişen Alaaddîn-i Attâr hazretleri,
büyük bir velîydi. 1400 senesinde Buhârâ’nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti.
Babası, çok zengin biriydi Buhâra'da.
Öldüğünde çok mal ve para bırakmıştı.
Ama Alaaddîn, hiçbir şey almadı o mallardan.
Gidip Behâeddîn Buhârî hazretlerine talebe oldu.
O, bütün dikkatini, derslerine vermişti.
Hocası, onun kalbindeki cevheri gördü.
Ve hanımına;
“Kızımız büluğa erince, bana haber ver” buyurdu.
Haber alınca Alaaddîn'in odacığına gitti doğruca.
O an Alaaddîn, bir hasırın üstünde ders çalışıyordu.
Hocasını gördü.
Ve fırladı ayağa.
Mübârek içeri girip, etrafa şöyle bir baktı.
Bir “kırık testi”si vardı odanın köşesinde.
Bir de “tuğla”sı.
Ona buyurdu ki:
“Sana bir teklîfim var.”
“Buyurun hocam, emredin.”
“Kabul edersen, seni kızımla evlendirmek
istiyorum, ne diyorsun?”
Alaaddîn şaşırdı!
Ve cevâben;
“Bu, bana çok büyük bir lütuf olur.
Ama hiç dünyâlığım yok efendim” diye arz etti.
Hacası da;
“Biliyorum evlâdım, ama evlenmek için dünyâlık şart değil
ki. Rızkınıza gelince, Allahü teâlâ rızka kefîldir” buyurdu.
Ve düğünleri olup evlendiler...