İnsanların en fazîletlisi Allah yolunda cihâd edendir...
27/04/2025 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"Hiç bir kimseye sabırdan daha geniş ve daha
hayırlı bir ihsân verilmemiştir.”
Abdürrazzâk San’ânî hazretleri
Hadîs ve fıkıh âlimidir. 127 (m. 744)’de Yemen’de San’a’da doğdu.
211 (m. 826)’da vefât etti. Hadîs ilminde, hafız (yüz bin hadîs-i şerîfi
râvileri ile birlikte ezbere bilen) bir zât idi. Küçük yaşta ilim
öğrenmeye başladı. Kısa zamanda yükselip herkes tarafından tercih edilen bir
âlim oldu. Dînî mes’eleleri çözmesi için, her taraftan kendisine müracaat
ederlerdi. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba’zıları:
Eshâb-ı kiramdan birisi gelerek,
“Yâ Resûlallah! İnsanların en fazîletlisi kimdir?” diye sordu. Peygamber
efendimiz buyurdu ki: “Allah yolunda canı ile, malı ile cihâd eden
mü’mindir.”
“Sizden biri Allahü teâlânın emir
ve yasaklarına uyarak güzel ahlâk sahibi olunca, yaptığı ibâdet ve tâatlerini
de ihlâs ile (Allahü teâlânın rızâsı için) yapınca, her haseneden
(her iyi amelden) dolayı kendisi için, ondan yedi yüz misline kadar sevâb
yazılır. Yapacağı her seyyieden (kötü amelden) dolayı da kendisine
yalnız bir misli günah yazılır. Allahü teâlâ affederse hiç yazılmaz.”
“Cuma gününde öyle bir saat
vardır ki, şayet bir Müslüman o saatte rastlar da Allahtan bir hayır dilerse,
Allah onu kendisine mutlaka verir.”
Peygamber efendimize sordular:
“Kıyâmet günü kâfirler yüzüstü nasıl haşrolunur?” Peygamber efendimiz
buyurdular ki: “Onları, dünyâda iken, iki ayakları üzerinde yürütmeye
kadir olan Allahü teâlâ, kıyâmet günü de yüzüstü süründürmeye kâdirdir.”
“Bir kadın,
efendisinin (kocasının) izni olmadan nafile oruç tutmasın.
Efendisinin izni olmadan evine girmeye kimseye izin vermesin. Efendisinin
kazancından onun emri olmadan dağıtmasın, vermesin.”
“Elimde bir mal bulunsa, onu
sizden saklamam. Her kim afif olmayı (haramlardan sakınmayı) isterse
Allahü teâlâ afif kılar. Ganî olmak isteyeni Allahü teâlâ zengin eder (Muhtaç
olduğu hâlde ihtiyâcını gizleyen kimseyi, Allahü teâlâ ganî eyler, başkalarına
muhtaç bırakmaz.) Her kim sabrederse (sabretmeye
çalışırsa) Allahü teâlâ o kimseye sabrın hakîkîsini ihsân eder. Hiç bir
kimseye sabırdan daha geniş ve daha hayırlı bir ihsân verilmemiştir.”
“Allahü teâlâ
buyuruyor ki; Size gönderdiğim İslâm dîninden râzıyım. (Yani, bu dîni
kabûl edenlerden, bu dînin emir ve yasaklarına tâbi olanlardan râzı olurum.
Onları severim.) Bu dînde olmak, ancak cömertlikle ve iyi huylu olmakla
tamam olur. Dîninizin tamam olduğunu, her gün bu ikisi ile belli ediniz!”
