09/10/2018 Salı Köşe yazarı O.Ü
09/10/2018 Salı Köşe yazarı O.Ü
Allah için çalışan her Müslüman, büyük bir aşk ve fedakârlıkla hareket eder.
Sual: Din sahibi olmak, dini her şeyin üstünde tutmak, milliyet ve kavmiyet fikrinden daha üstün değil midir?
Cevap: Resûlullah efendimize "İslâmiyet nedir?" diye sorulduğunda;
(Müslümanlık, Allahü teâlânın emirlerini büyük bilmek ve Allahü teâlânın mahluklarına acımaktır) buyurmuştur. Resûlullah efendimizin bu hadîs-i şerifte gösterdiği ışıklı yolda ilerleyen insanlar, hangi kavimden, milletten, dinden olursa olsun, Allahın kullarının haklarına dokunmanın, ahirette büyük suç olacağını bilirler. Bunlardan kimseye zarar gelmeyeceğini tarihî vesikalar açıkça göstermektedir. İslâmiyette şahısların ve cemiyetin menfaatlerine çalışılmakla beraber, Müslümanların gayesi, bu menfaatlerden daha üstün ve ilahi bir şeydir. Menfaati düşünmek, lâzım ise de, bunu her gayenin üstünde görmek ayıp, kusur ve bir egoistlik olduğu gibi, dinden ayrı olan milliyet hissini her şeyin üstünde görmekle de, bu egoistlikten kurtulamaz. Böyle olan milliyet hissi ile hareket eden kimse, kendinin de o milletin içinde olduğunu düşünmüş, bunun için az çok egoistçe hareket etmiştir. Müslümanları harekete getiren maksat ise daha temiz ve necibdir. Her şeyin üstünde olarak, din için, Allah için çalışan her Müslüman, büyük bir aşk ve fedakârlıkla hareket eder. Milletinin yükselmesi daha kolay ve sağlam olur. Başka milletlere de zararı dokunmaz. Müslüman, her adımını Allah için atan, her hesabını Allah için yürüten bir insan demektir. Böyle bir insanın ne kendine, ne de başkasına zararı olamaz. Hâlbuki, dini ve Allahı bırakıp da, dinden ayrı olan milliyeti düşünenler, başka milletlere karşı, hakka ve adalete bağlı davranmayabilirler. Din sahibi olmak, Fransızların; “Chacun pour soi et Dieu pour tous”, "Herkes kendi menfaatini kollar ama Allah her kulunu kollar" atasözünde olduğu gibi herkes için faydalı olmaktır.
***
Sual: Camilerin temizlenmesine yardım etmek de sevap mıdır?
Cevap: Bu konuda Eyyühel-veled kitabında deniyor ki:
“Cami temizliğine elinden geldiği kadar yardım et! Çok büyük sevap sahibi olursun. Resûl aleyhisselâm buyurdu ki: (Bir ümmetim cami temizlese, benimle beraber dörtyüz gazâ, dörtyüz kere hac etmiş, benimle dörtyüz rekat namaz kılmış, dörtyüz kere oruç tutmuş ve dörtyüz kul âzâd etmiş gibi, Hak teâlâ o kula sevap ihsan eder.)”