09/10/2018 Salı Köşe yazarı V.T
09/10/2018 Salı Köşe yazarı V.T
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bana en yakın ve en sevimli olanınız, ahlâkı en güzel olanınızdır.”
Fethüddîn Muhammed Ya’merî hazretleri hadîs, nahiv, târih ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlîmidir. 671 (m. 1272)’de Kâhire’de doğdu. 734 (m. 1334)’te aynı yerde vefât etti. Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) ahlâkı hakkında buyurdu ki:
Allahü teâlâ, habibi Muhammed’e “Şüphesiz ki sen, huluk-i azîm üzere (güzel ahlâklı olarak) yaratıldın” buyurdu. (Huluk-i azîm demek, Allahü teâlâ ile sır, gizli şeyleri bulunmak, insanlar ile de güzel huylu olmak demektir.)
Hazreti Âişe’den (radıyallahü anha) Peygamber efendimizin ahlâkı sorulunca, “O’nun ahlâkı Kur’ân’dır” buyurdu. Bunun manâsı; Kur’ân-ı kerîmde bildirilen ahlâka sâhip olmasıdır. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Sen bağışlama yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir” buyurdu. (A’râf-199)
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Müminlerin îmân bakımından en olgunu, ahlâkı en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı hayırlı olanınızdır.” Yine bir hadîs-i şerîfte; “Bana en yakın ve en sevimli olanınız, ahlâkı en güzel olanınızdır” buyurdu. Bir hadîs-i şerîfte de; “Allahü teâlâ, güzel ahlâk sahibine, Allah yolunda gazâ eden mücâhide verdiği sevap gibi sevap verir” buyurdu.
Ebüdderdâ’nın (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz “Kıyâmet günü mîzâna güzel ahlâktan daha ağır bir şey konmaz. Şüphesiz ki güzel ahlâk, sahibini, gündüzleri oruç tutan ve geceleri namaz kılanlar derecesine yükseltir” buyurdu.
Eshâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallah! Müslüman kişiye verilen en faziletli şey nedir?” dediklerinde, “Güzel ahlâktır” buyurdu.
Hişâm bin Urve, babasının şöyle dediğini nakleder: Hazreti Âişe’ye (radıyallahü anhâ), “Resûlullahtan ne gördün?” diye sordum. Buyurdu ki: “Resûlullah ne bir hizmetçiyi, ne bir kadını asla dövmedi, eliyle hiç kimseye vurmadı. Ancak Allah yolunda cihâd etti. Hiç kimseden intikam almadı. Ancak Allah için olursa intikam alırdı. Kendisine iki şey arz edilse, günah olmadığı müddetçe en kolay olanını seçerdi. Günah olan bir şey ise, ondan insanların en çok sakınanı olurdu.”
Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle anlatmıştır: “Yâ Resûlallah, bana nasihat et” dedim. Buyurdu ki: “İnsanlara karşı güzel ahlâklı ol.”
Enes bin Mâlik şöyle nakletmiştir “Resûlullah bir kimse ile karşılaşınca onunla müsâfeha eder, o elini çekmedikçe elini çekmezdi. Karşılaştığı kimse yüzünü dönmedikçe yüzünü dönmezdi. Kimsenin yanında dizlerini dikip oturmazdı.”