Hiçbir Peygamberin anası babası kâfir değildi!..
11/03/2025 Salı Köşe yazarı V.T
"Her asırda, her zamanda yaşayan insanların en iyilerinden,
seçilmişlerinden dünyâya getirildim."
Ebû Muhammed el-Buhârî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh
âlimlerindendir. 398 (m. 1007) senesinde Bağdâd’da vefât etti. Fıkıh ilminde
zamanının en meşhûr âlimi idi. Fıkıh ilmini Ebû Ali bin Ebî Hüreyre ve Ebû
İshâk el-Mervezî’den öğrendi. Kendisinden ise Kâdı Ebû Tayyib Mâverdî ve pek
çok kimse fıkıh ilmini öğrendi. Bir dersinde buyurdu ki:
Peygamberimizin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ve
bütün Peygamberlerin “aleyhimüsselâm” babalarının ve analarının hiçbiri kâfir
değil, aşağı kimseler değildi. Bunu ispat eden âyet-i kerîme ve hadîs-i
şerîflerden bazıları şunlardır:
(Buhârî-yi şerîf)deki bir hadîs-i
şerîfte, Peygamberimiz buyurdu ki: (Her asırda, her zamanda yaşayan insanların
en iyilerinden, seçilmişlerinden dünyâya getirildim.) İmâm-ı Müslim’in
“rahmetullahi teâlâ aleyh” kitâbındaki hadîs-i şerîfte, (Allahü teâlâ,
İsmail “aleyhisselâm” evlâdından, Kinâne ismindeki kimseyi ve onun
sülâlesinden, Kureyş ismindeki zâtı beğendi, seçti. Kureyş evlâdından da,
Hâşimoğullarını sevdi. Onlardan da, beni süzüp seçti) buyurdu.
Tirmizî’nin bildirdiği hadîs-i şerîfte, (Allahü
teâlâ, insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücûda getirdi.
Sonra, bu kısımlarından en iyisini Arabistân’da yetiştirdi. Beni bunlardan
vücûda getirdi. Sonra evlerden, âilelerden en iyilerini seçip, beni
bunlardan meydâna getirdi. O hâlde, benim rûhum ve cesedim, mahlûkların en
iyisidir. Benim silsilem, ecdâdım en iyi insanlardır) buyurulmuştur.
Taberânî’nin kitâbındaki bir hadîs-i şerîfte, (Allahü
teâlâ, her şeyi yoktan var etti. Her şey içinden insanları sevdi,
kıymetlendirdi. İnsanlar içinden de seçtiklerini Arabistân’da yerleştirdi.
Arabistân’daki seçilmişler arasından da, beni seçti. Beni, her zamandaki
insanların seçilmişlerinde, en iyilerinde bulundurdu. O hâlde, Arabistân’da
bana bağlı olanları sevenler, benim için severler. Onlara düşmanlık edenler,
bana düşmanlık etmiş olurlar) buyurulmuştur.
Abdullah bin Abbâs’ın “radıyallahü
anhümâ” bildirdiği hadîs-i şerîfte, (Benim dedelerimin hiçbiri zinâ
yapmadı. Allahü teâlâ, beni, tayyib, iyi babalardan, temiz analardan getirdi.
Dedelerimden birinin iki oğlu olsaydı, ben bunların en hayırlısında, en
iyisinde bulunurdum) buyuruldu. İslâmiyyetten önce Arabistân’da zinâ
çok olurdu. Bir kadın, bir kimse ile nice zaman metres olarak yaşar, sonra
evlenirdi.
