Hangi yemek şifâ olur?

11/09/2024 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Behâeddîn-i Buhârî hazretleri bir gün sevdiklerine;

 

“Kardeşlerim! Gadap ve öfkeyle pişirilen yemekte zulmet olur. Böyle yemeklerde hayır olmadığı gibi yiyenlere şifâ değil, bilâkis dert ve hastalık olur” buyurdu.

 

Sordular:

 

“Hangi yemeklerde hayır vardır efendim?”

 

Büyük velî;

 

“Bir yemek, gaflete dalmadan, Allahü teâlâyı düşünerek neşe ve sevinç içinde yapılırsa, hayırlı ve bereketli olur ve yiyenlere şifâ ve devâ olur”  buyurdu.

 

Şöyle devam etti:

 

“Allah'ın beğenmediği kötü ameller, şüpheli yemeklerden hâsıl olur. İbâdetlerden zevk almak; bilhassa namazları huşû içinde kılmak da helâl lokma yemeye bağlıdır. Ayrıca yemeğin helâlinden olması kâfi değil.”

 

Sordular ki:

 

“Başka ne lâzım hocam?”

 

“O yemeğin âgâh hâlde hazırlanması gerekir. Yâni Hak teâlâyı hâtırlayarak, gadaplı ve öfkeli olmayarak, seve seve, zevkle pişirilmelidir ki, böyle yemekler yiyene maddî ve mânevî fayda sağlar” buyurdu.

 

Ve ilâveten;

 

“Ayrıca yemek yemenin usûlü var. Şöyle ki: Allahü teâlânın huzûrundaymış gibi edeple oturup, âdâbıyla yemelidir. Kim yemekte bunlara dikkat ederse, kıldığı namazlardan tat ve lezzet alır. Her kim de şüpheli yer ve yemek âdâbına riâyet etmezse, kıldığı namazlardan tat alamaz” buyurdu.