"Velîler, günâha devam etmekten mahfuzdurlar"
25/05/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Günâh işlemek, insanı helâk etmez. Günâha devam etmek, tövbeyi terk
etmek, helâk eder."
Abdülfettâh-ı Bağdadî Akrî hazretleri İstanbul’daki âlim ve evliyânın en
büyüklerindendir. 192 (m. 1778) senesinde Bağdad’da doğdu. Mevlânâ Hâlid-i
Bağdadî hazretlerinin talebesidir. Tasavvufta pek yüksek derecelerin sahibi ve
fıkıh ilminde büyük âlim idi. İstanbul halkı senelerce onun feyz ve
bereketlerinden istifâde etti. 1281 (m. 1864) senesinde Üsküdar'da vefât etti.
Ebû Eyyûb-el-Ensârî ve diğer Eshâb-ı kirâmdan sonra, İstanbul’un en yüksek üç
evliyâsından biri de Abdülfettâh-ı Akrî hazretleridir.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
Bir sahâbîye hattâ herhangi bir Müslümana dil uzatmak câiz olmaz. Her
Müslümanı ve Eshâb-ı kirâmın hepsini iyilikle yâd etmemiz emrolundu. Üstadım
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, (Âdâb-ı tarîka-i aliyye) kitâbında
buyuruyor ki: (Ehlullaha itirâz eden kimsenin kâfirlik üzere öleceğini
gösteren hadîs-i şerîfler vardır. Velînin masum olması şart değildir. Eshâb-ı
kirâm arasında had cezâsı verilen ve eli kesilen oldu. Hâlbuki, sahâbenin en
aşağı derecede olanı da velî idi. Hepsi, sahâbî olmayan velîlerin hepsinden
daha yüksek idiler. Velîlerin hepsi, günâha devam etmekten mahfûzdurlar.
Hepsi tövbe ve istiğfâr eder. Belki, bazen günâh işlediği için pişmanlıkları,
ağlamaları, Allahü teâlâya yalvarmaları daha çok olur. Dereceleri artar. Bu
sebeple, (Hikem-i Atâiyye)de, (Zillet ve inkisâra sebep olan
günâh, izzet-i nefse ve kibre sebep olan tâatten daha hayırlıdır)
denilmiştir. Amelleri ve sıfatları müsâvi olan iki velîden, tövbesi daha
çok olanın, masûm olandan daha üstün olduğu bildirildi.)
(Buhârî)de diyor ki: (Eshâb-ı kirâmdan Abdullah adında birine, şarap içtiği
için had cezâsı verildi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buna
lanet edildiğini işitince, (Ona lanet etmeyiniz! Çünkü O, Allahı
ve Resûlünü sevmektedir) buyurdu.
(Merec-ül-bahreyn)de, Ahmed Zerrûk’tan alarak diyor ki: (Masûm
olmak, kusursuz olmak, Peygamberlere mahsustur. Velînin masûm olması şart
değildir. Isrâr ve devam olmadan, büyük günâh işlemek, vilâyeti
[evliyalığı] bozmaz. Velî, günâhından vazgeçer ve tövbe eder. Günâh
işlemek, insanı helâk etmez. Günâha devam etmek, tövbeyi terk etmek, helâk
eder. Âdem aleyhisselâmın zellesi ile, İblîs’in ısyânı, bundan dolayı
farklı oldular.) Eshâb-ı kirâmın hepsini sevmekle ve hepsine saygılı olmakla
emrolunduk. Sevilmeleri az veya çok olabilir. Fakat, hiçbirine dil
uzatmamız, kötü bilmemiz câiz değildir. Kendi kusurlarımıza bakmamız, hiçbir
Müslümanı gıybet etmememiz lâzımdır.