"Ne kadar nurlu bir yüzün var"
29/05/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Ahmed bin Ebil-Havârî, Şam'da yaşadı.
844 (H.230) da vefât etti.
Kendisi anlatır:
Rüyâmda yüzü “nûr” gibi pırıl pırıl parlayan bir hûri gördüm.
Ve kendisine;
“Ne kadar güzel ve nûrlu yüzün var. Bunu neye borçlusun?” dedim.
Bana baktı.
Ve cevâben;
“Ey Ahmed! Sen bir gece Allah korkusundan ağlıyordun. Gözyaşların sel gibi
akıyordu! O akan yaşları alıp yüzüme sürdüm. İşte yüzümün parlaklığı, senin o
gözyaşlarındandır” dedi.
● ● ●
Bir gün de sevdikleriyle sohbet ediyordu ki; “Allahü teâlâ bir
kulunu severse, ona iki nîmet verir” buyurdu.
Sordular ki:
“Onlar nedir efendim?”
Buyurdu ki:
“Birinci nîmet, sevdiği bir kulunu tanıtır ona.”
Sordular:
“Sevdiği kuldan maksat nedir hocam?”
Buyurdu ki:
“Hakîkî bir İslâm âlimidir, Allah dostu bir velîdir. Bu büyük zâtları
tanıtır ve sevdirir onları.”
Sordular yine:
“İkinci nîmet nedir hocam?”
Buyurdu ki:
“Hayırlı bir iş, yâni insanların dünyâsına veyâ âhiretine faydası olan bir
iş nasip eder ona.”