"Hasta bir kardeşimiz var mı?"
11/11/2021 Perşembe Köşe yazarı A.U
Enes bin Mâlik hazretleri
(radıyallahü anh) anlatıyor:
Sevgili Peygamberimiz,
her gün, sabah namazını kıldırdıktan sonra, nûr cemâlini Eshâb-ı kirâma çevirip
sorardı:
“Hasta bir kardeşimiz
var mı?”
Varsa, ziyâretine
giderdi.
Yoksa sorardı yine:
“Cenazesi olan var
mı?”
Var denirse, yardımına
giderdi.
Yoksa tekrar sorardı:
“Bu gece rüyâ gören
var mı?”
Varsa tâbir ederdi...
● ● ●
Yine o naklediyor:
Ensârdan bir genç
vefât etmişti.
Yaşlı bir annesi
vardı.
Kadıncağız üzüntüden
ağlıyordu!
Biz de üzülmüştük.
Efendimiz de
üzüldüler!
Peygamber Efendimizle
ikimiz evlerine tâziyeye gittik.
Cenaze henüz
defnedilmemişti.
Kenarda duruyordu.
Baktık, annesi
ağlıyordu!
Efendimizi gördü.
Hemen ellerini
kaldırdı.
Ve yaşlı gözlerle;
“Yâ Rabbel âlemîn!
Habîbinin hürmetine oğlumu bana geri ver” diye yalvardı
Duâ, ânında kabûl
oldu.
Gözlerimle gördüm.
Delikanlı açtı
gözlerini.
Ve dirilip ayağa
kalktı.
Hattâ sofraya oturdu.
Birlikte yemek yedik...