"Dünyaya düşkün olmak günahların başıdır"
31/03/2022 Perşembe Köşe yazarı V.T
İnsân, niyeti ve
işleri, ne kadar hâlis ve iyi olsa da, kendini kusurlu ve kabahatli bilmelidir.
Ebû Rebâh Dücânî
hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1809 (H.1224) senesinde Filistin’de
Yafa'ya bağlı Beyt-i Dücan köyünde doğdu. Birçok âlimden ilim öğrendi. Dînî
ilimler ve tasavvuf yolunda icâzet aldıktan sonra insanlara Ehl-i sünnet
îtikâdını anlatmaya çalıştı. 1877 (H. 1294) senesinde vefât etti. Bir
sohbetinde şunları anlattı:
Biz fakirlerin, Allahü
teâlâya karşı aşağı, küçüklük düşüncesi içinde olmamız, her şeyi ondan
beklememiz, kalbi kırık, hep yalvarıcı ve ona sığınıcı olmamız, kulluk
vazîfelerini yapmamız, İslâmiyetin dışına taşmamamız ve sünnet-i seniyyeye sıkı
sarılmamız lâzımdır. Hayırlı işler yaparken niyetlerimizi düzeltmeliyiz.
Kalblerimizi, dünyaya düşkün olmaktan kurtarmalıyız. Her uzvumuz İslâmiyete
teslim olmalıdır. Ayıplarımızı görüp, günahlarımızın çokluğunu düşünüp, Allahü
teâlânın intikâm almasından korkmalıyız. İyiliklerimizi az görmeli,
günahlarımız az olsa da, çok bilmeliyiz. Şöhret sahibi olmaktan, insanlar
arasında iyi tanınmaktan çok korkmalı, titremeliyiz. Peygamberimiz, (Din
veya dünya işlerinde iyi tanınarak parmakla gösterilmek, bir kimseye zarar
olarak yetişir. Bu zarardan ancak Allahü teâlânın koruduğu kurtulabilir) buyurdu.
İnsân, niyeti ve
işleri, ne kadar hâlis ve iyi olsa da, kendini kusurlu ve kabahatli bilmelidir.
Dîne yaptığı hizmetlere, İslâmiyeti kuvvetlendirmesine ve insanların doğru yola
gelmelerine sebep olmasına güvenmemeli ve bunlarla övünmemelidir. Bu güzel
işleri, kâfirler ve fâcirler de yapabilir. Resûlullah, (Çok olur ki,
Allahü teâlâ bu dînini fâcir kimse ile kuvvetlendirir) buyurdu. Zümer
sûresinin üçüncü âyetinde meâlen, (Biliniz ki, Allahü teâlâ için olan
din, yalnız onun için olan hâlis dindir) buyuruldu.
Allahü teâlânın
katında şirke hiçbir sûretle yol yoktur. Kalbe gelen her sıkıntı ve karartı,
tövbe, istigfâr ve pişmanlık ile ve Allahü teâlâya sığınarak, kolayca
giderilebilir. Fakat, bu alçak dünya için gelen karartı, leke, kalbi büsbütün
karartır, harap eder. Bunu temizlemek çok güç olur. Resûlullahın, (Dünyaya
düşkün olmak, günahların başıdır) hadis-i şerifi çok doğrudur.
Allahü teâlâ, bizi ve sizi, dünyaya düşkün olmaktan kurtarsın! Dünyaya düşkün olanları sevmekten ve onlarla arkadaşlık etmekten, düşüp kalkmaktan korusun! Çünkü o, öldürücü zehirdir ve iyi olmaz bir hastalıktır ve büyük belâdır ve bulaşıcı hastalıktır.